Baykal’ı bitirme planı (2)

Önceki yazının ardından, gelelim sadede: Görüntüler hakkındaki görüşüm ne?

Görüntülerin montaj olduğu apaçık ortada. Bu “montaj” konusuna “Görüntüdeki adam Baykal‘a benziyor mu, benzemiyor mu?” tartışmasını yapmaya da gerek yok: Siz gizli bir buluşmanın, görüşmenin sevişmenin vs. görüntüsünü alacaksanız bunu eşşek kadar bantlı kameralarla mı yaparsınız, yoksa 25-30 dolara edinebileceğiniz çeşitli şekillerdeki gizli kameralarla mı? Bir de görüntüde kayma efekti falan vermişler, komik… Teknolojiyle az-çok ilgilenen herhangi zeki bir insan bu görüntüye bakıp görüntünün montaj olduğunu rahatlıkla anlar. “Ağzı olan konuşuyor.” tanımına uygun tipler de mavi donla falan dalgasını geçer, beni ilgilendirmez.

Peki sizce görüntüleri kim çekmiş, kim sızdırmış olabilir? Ortaya çok çok az dile getirilen bir fikir atayım: Görüntüler, Baykal‘ın genel başkanlığını devirmek isteyen CHP‘liler tarafından sızdırılmış olabilir. Fatih Altaylı benden önce davranmış da yazmış, “Eğer genel seçimlerle ilgili olsaydı seçimlerden 1 ay önce sızdırılırdı” demiş. Zaten Baykal gibi haklı ve doğru olmasına rağmen son derece başarısız bir liderin düşmesini ne Mustafa Sarıgül ister, ne Recep Tayyip Erdoğan, ne de başkası. Dolayısıyla davalar-mavalar neyi gösterirse göstersin, ben bu işin CHP‘nin içinden yapıldığını düşünmeye devam edeceğim.

Eh, CHP‘nin yaklaşan olağan kurultayı öncesi böyle bir videonun yayılmasını kurultaya bağlamak zaten en mantıklısı. 2 milyon liraya yakın ceza alan Vakit gazetesinin de böyle ahlâksız içerikli bir habere imza atması normal karşılanabilir ve dolayısıyla diyebiliriz ki videonun servisi hakikaten çok iyi bir zamanlamadır – tabii videoyu sızdıranlara göre.

Sonuç olarak, başarıya ulaşmış bir “Baykal‘ı bitirme operasyonu”nu gördük, yorumluyoruz falan… Olaya fanatik düşüncelerle yaklaşsak, bir CHP‘li buna “AKP montajlamış çünkü CHP‘nin oyları AKP‘ye iyice yaklaştı!” der, bir AKP‘li “Artık Baykal‘ın iktidar olamayacağını söyleyemeyiz, adam iktidarsız değilmiş.” diye esprisini yapar, bir başkası sığ yorumlarla ortadaki özel hayatın gizliliğini ihlal skandalını görmezden gelir falan ama yapılan terbiyesizlik baki kalır.

Şimdi ben bu ahlâksızlığa kızmayı seçiyorum. Fanatizmin kurbanı olsam Baykal‘ın olağan kurultayda kazanma ihtimalinin kalmadığını, dolayısıyla genel başkan adayı bile olmayacağını düşünerek sevinebilirdim ama onu da yapamıyorum, terbiyem müsaade etmiyor.

Sonuç olarak:

  • Videonun sızdırılması, videonun kendisinden kat kat daha büyük bir terbiyesizliktir. (Ama ülke çapında gördüğümüz envai çeşit olay dolayısıyla artık bunları tartışmayacak kadar düşüncesizleştik.)
  • Videoda Baykal da olsa, Tayyip de olsa, Sarıgül de olsa verilen tepkinin değişmemesi ve kişilerin görüş ayrılığına bakmadan olayı ayıplaması gerekir. (Ama toplumun içine işlemiş olan siyasi fanatizm yüzünden bu da hayalden öteye geçemez.)
  • Videoyu CHP içindeki bir kişinin/grubun servis etmiş olma ihtimali bana inanılmaz derecede akla yatkın geliyor.
  • Bu kötücül plan başarıya ulaşmıştır ve Baykal büyük ihtimalle CHP‘nin genel başkanlığından ayrılacaktır.
  • Deniz Baykal‘ın bu düşüşünden, düşüşün sebebi ahlaksız bir “çelme” olmasaydı, büyük memnuniyet duyacaktım. Böyle olunca tadım kaçtı biraz.

Bitti.

Bu yazı dizisindeki tüm yazılar

Barış Ünver
09 Mayıs 2010

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.

Yorumlar kapalı.