Blogunuza bir “Hakkında” sayfası hazırlamak (1)

Geçenlerde Kudret Çayıroğlu isimli bir blog yazarı arkadaşım bana bir yazı önerdi: “Bir ‘Hakkında’ sayfası oluşturmak için neler yapmamız gerektiğini yazabilir misin?” Zaten yazı sıkıntısı çekiyordum, Kudret‘in fikri ilaç gibi geldi :).

Pek fazla önemsenmeyen “Hakkında” sayfası, bir blogun kaderini belirleyebilir. Dramatik bir cümle oldu ama yanlış değil: Çoğu ziyaretçi, bir bloga abone olmadan önce blogu ve/veya yazarını tanımak ister ve bu tanıtımı beğenmediğinde cayabilir.

İki güncük sürecek bu kısa yazı dizisinde, üç konu başlığı altında, iyi bir “Hakkında” sayfasını yazmak için önerilerde bulunacağım. Elbette bu işin piri değilim, ahkâm kesecek halim de yok ama iki-üç önerimiz de olsun beya.

(Yazı içerisinde “Hakkında”, “Hakkımda” ve “Hakkımızda” sayfalarının farklarından bir defa bahsedeceğim ancak yazının geri kalanında üç sayfa türünü de kast etsem de sadece “Hakkında” yazacağım. Maksat cümleleri uzatıp canınızı sıkmamak.)

Birinci soru: Kendinizi mi anlatacaksınız, blogunuzu mu?

Blogunuzu “kişisel blog” olarak tanımlamıyorsanız, işiniz kolay: Kendinizi değil, blogunuzu anlatmalısınız. İnsanlar blogunuza yazdıklarınızı okumak için geliyorsa ama yazanın kim olduğu birinci planda değilse (ki olmasının da, olmamasının da önemli olduğu yerler vardır), gelen ziyaretçi “Hakkında” sayfasında kişiyi değil, kuruluşu (yani siteyi) görmek ister.

Birden fazla yazarı olan bir blogda elbette blog anlatılmalıdır ancak çok yazarlı bloglar illa kişisellikten uzaktır diyemeyiz. Blogdaki yazarlar kendilerinden bahsediyorlarsa veya genel olarak yazılarda, yazarların bakış açıları hissediliyorsa, yazarların da kısaca (birer paragrafla) tanıtılması hoşa gider.

Yine de bazı çok yazarlı bloglarda “Hakkında” değil de “Hakkımda” sayfaları görüyorum. Bence ayıp.

Blogunuz kişisel değilse, uzman olduğunuz bir konu hakkında yazıyorsanız ama kendi adınızın adresi üzerinden yayın yapıyorsanız (yani örneğin CRM ve pazarlama hakkında yazıyorsanız ama ugurozmen.com‘dan yayın yapıyorsanız), blogunuzda bahsettiğiniz uzmanlık alanınız hakkında kısa bir özgeçmiş yeterlidir. (Selam Uğur hocam!)

Ama blogunuz kişisel bir blogsa, işiniz biraz daha uzun. Çok büyük ihtimalle hem kendinizi, hem de blogunuzu tanıtmanız gerekiyor. Belli bir konuda yazmıyorsanız (ki kişisel blogların çoğunun konusu yoktur), şık bir özgeçmiş bile durumu kurtarmaz. İçinizden geldiği gibi blogunuzu ve kendinizi tanıtmadığınızda, blogunuzun kişiselliği falan kalmaz.

Bu yazı dizisindeki tüm yazılar

Barış Ünver
18 Mayıs 2011

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.

Yorumlar kapalı.