Gaza gelmek üzerine bir deneme

Öz disiplin ve çalışma şevki, son günlerde (hatta son haftalarda) en çok üzerinde durduğum konu oldu. Bugün aklıma gelen konu da, bununla ilgili.

Alışkanlıkların Gücü kitabını okuyordum. Bir anda içimde, açmak istediğim sitelerden biri için yazmam gereken çok önemli bir fonksiyonu yazıverme isteği oluştu. (Öyle önemli bir fonksiyon ki; o fonksiyon olmadan o site ortaya çıkmayacak, ayrıca o fonksiyonu yazdıktan sonra sitenin geri kalanını belki 1 günde bile bitirebileceğim.) Kitabı kafede okumuyor olsaydım, eve daha yakın olsaydım, kitaba devam etmek istemeseydim hemen bilgisayar başına geçer, o fonksiyonun üzerinde belki saatlerce uğraşırdım. Öyle şiddetli gaza geldim yani.

“Gaz” terimini, “aniden gelen yüksek dozda şevk” olarak tanımlıyorum. (Benim kadar ciddi konuşup saçmalayan var mıdır acaba?) Gerçekten de gaza geldiğimizde şiddetli bir şevk, bir motivasyon ile hareket ederiz. Yanlış mı? Sensin yanlış.

Neyse, bu gaz durumunu devam ettirmenin kolay olmadığını da biliyoruz. Gerek biri bizi gaza getirmiş olsun, gerek kendi kendimize gaza gelmiş olalım, o gazın ömrü maalesef kısadır. Peki, o gazı söndüren şey nedir?

Benim gazımı bugün söndüren, bilgisayara erişimimin kısıtlı oluşuydu. Eve dönerken, gün içerisinde gaza geldiğimi hatırlayıp, ilki kadar şiddetli olmasa da yine biraz gaza geldiğimi hissetsem de, eve vardığımda o gazdan eser yoktu. (Ne çok “gaz” dedim yahu.)

Bugünkü örnekte gazımı yönetmem pek mümkün değildi, ama bazı durumlar oluyor ki, o gazın sönmesini engellemek mümkün olabiliyor. İşte o durumlara dikkat etmek, kendimizi o gaza gelme anlarında iyi izlemek gerekiyor.

Gaza geldiğimiz anlarda, gazımızı alan/alacak olan şey neyse, ona karşı koymaya çalışmak lazım. Mesela ani bir ders çalışma motivasyonu geldiyse, onun gitmesini engellemek için önce kendimizi dışarıdan izleme moduna almak, sonra da o şevki yok edebilecek etmenlerden uzaklaşmamız gerekiyor. Ders çalışma şevkini elimizden alabilecek çok şey olabilir: Facebook, müzik dinlemek, arkadaşlarla konuşmak, annenin yemeğe çağırması… Bunun gibi gaz söndüren etmenleri iyi tespit etmek, onlara teslim olmamak (özellikle anne yemeğine) önemli.

“Ders çalışmak” elbette örneklerden bir tanesi. Yazı yazmak, patronun verdiği görevi yerine getirmek, yemek yapmak ve sizin de aklınıza gelen pek çok şey, onlardan vazgeçmenize sebep olacak–

Yukarıdaki paragrafı yarım bıraktım çünkü üç paragraftır aynı şeyi evirip-çevirip tekrar ediyorum. Konuşmayı severim ama boş konuştuğumu anladığımda da susarım arkadaş.

Sevgiler.

Barış Ünver
31 Ağustos 2015

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.