Kelime Oyunu: Maliyetsiz Yarışma

Kanal 1‘de böyle bir yarışma var, görmüşsünüzdür. İnanılmaz eğlenceli ve aynı zamanda eğitici bir yarışma. Kutu açarak veya yapılan yemeklere çamur atarak, karşındakinin saçını başını yolduğun yarışmalardan değil yani. İnsanlara bilgileriyle kazanma şansını sunan bir yarışma yani.

Ayrıca yarışmanın inanılmaz bir izleyici kitlesi var. Öyle olmalı çünkü en başta saat 6’da yayına başlayıp 7’de biten bu program; bu ay içerisinde önce 7’ye alındı, sonra ise “prime-time” denilen 8’de (genellikle 8’i çeyrek geçe) yayına girmeye başladı. Üstelik reklam süresi de uzadı; artık 1 saatlik program 1 saat 15 dakikada bitiyor.

Fakat gelin görün ki bu yarışmanın yapımcıları inanılmaz derecede cimri – yani öyle olmalılar. Neden mi? Çünkü verilen adam gibi bir ödül yok! Günün birincisi oldun mu cumartesi günü haftanın birincisi olmak için yarışıyorsun, cumartesi de haftanın birincisi olduktan sonra ayın birincisi olmak için o ayın son pazar günü mü ne tekrar yarışmak zorundasın! Peki ayın birincisi olursan aldığın ödül ne? Aldığın puan kadar! Yarışmada teorik olarak alabileceğin en yüksek puan 9.800 ki iyi yarışmacılar ancak 6.000-7.500 arası puan alabiliyorlar. (Yarışma tarihinde 8.000 sınırını geçen ancak birkaç kişi var, onu da ayrıca belirteyim.) Teorik puandan gidelim, özetleyelim: Programın aylık ödül masrafı 9.800 lirayı aşmıyor.

Bunun yanında başka ayıpları da var programın:

  • Hilkat garibesi bir düğme var, yarışmacının eline tutuşturulan. Kablosunun varlığından bile şüphelendiğim, olması ihtimalinde bile çalışmadığına emin olduğum sessiz sedasız bir düğme. Komutun algılandığına dair bir ses çıkmıyor. Bir de örneğin yarışmacı son saniyede düğmeye bassa bir şekilde komut bir saniye gecikiyor ve yarışma sona eriyor.
  • Yanlış tahmin etmiyorsam yarışmacılar sorulara, şu kameranın hizasında bulunan ufak monitörlerden falan bakıyor ve o şekilde yanıtlamaya çalışıyorlar. Yarışmanın arka planına bir iç mekan LED ekranı koymak çok mu zor? Yarışma neredeyse para basıyorken (Buna birazdan değineceğim.) bir ekranın maliyetinin tereddütsüz karşılanabilmesi lazım.
  • Yarışmanın arayüzü çok çok fena. Eğer yarışmacı bizim ekranda gördüğümüz şekli görüyorsa daha da fena. İki kelimelik sorular ayırılmıyor, yarışmacının puanı gözükmüyor, ekrana gerçekten fena bir tasarım hakim… Tasarımı geçtim, iki kelimelik bir cevaba sahip sorularda boşlukları ikiye bölmek çok mu zor canım?

Ne diyorduk? Yarışma para basıyor. Şöyle ki;

  • Yarışma şu sıralar “prime-time”da yayımlanıyor.
  • Üçüncü yarışmacıdan sonra 8-10 dakikaya yakın bir reklam kuşağı yayımlanıyor.
  • Beşinci yarışmacıdan sonra bir 8-10 dakika daha reklam var.
  • Yarışma haftanın altı günü, bir de her ayın son pazar günü olmak üzere ayda toplam 25 ayrı bölüm halinde yayımlanıyor.

Basit bir hesapla, 25 programda 8+8=16 dakika, yani toplamda 400 dakika reklamın kanala getirisi (saniyesi 100 lira gibi çok çok düşük bir ücretten hesaplarsak) 2 MİLYON 400 BİN LİRA. Yani ayda 2 buçuk milyon lira para basan bir programın verdiği ödülün toplam maliyeti 10 bin lirayı geçmiyor. Üstelik programın şeklini şemalini geliştirmek için de yatırım yapılmıyor. Vallahi ayıp.

Yıkıcı eleştiri yapacak değilim. Daha adil ve daha çekici bir ödül sistemi geliştirdim Kelime Oyunu için:

  • Gün birincileri aldıkları puan kadar para alırlar. 6.000 puanla günün birincisi olan yarışmacı eve 6.000 lirayla döner.
  • Hafta birincileri aldıkları puanın iki katı kadar para alırlar. 6.000 puanla haftanın birincisi olan yarışmacı eve 12.000 lirayla döner.
  • Ayın birincileri aldıkları puanın 5 katı kadar para alırlar. 6.000 puanla ayın birincisi olan yarışmacı eve 30.000 lirayla döner.

Hem mantıklı, hem çekici, hem de yine cimri bir hesap! Ayda verilen toplam ödül miktarı taş çatlasa 300.000 lira olur ki 2 buçuk milyon neredeee, 300 bin neredeee…

Programın yapımcıları inşallah bu yazımı okurlar çünkü yarışma hakikaten çok iyi ve bu tarz bilgiye ve zekâya yönelik yarışmaların ne kadar özlendiğini, aldığı reyting ve yükseliş grafiğiyle herkese kanıtlıyor. Eğer çekici ödüller verilse yarışmanın hem izlenme oranı daha da artar, hem de yarışmacı olarak katılmak isteyen kişi sayısında inanılmaz bir yükseliş görülür. İtiraf edeyim: Ben yarışmaya katılmayı çok istesem de (Öylesine de değil: Evde çoğu zaman 6.000’i geçiyorum, yarışmacının gidişatına göre zorunlu olarak puan kaybetmeme rağmen.) ödüller çekici olmadığı için katılmaya üşeniyorum. Haksız mıyım? Günün birincisi olsam haftanın birinciliğine oynayacağım, haftanın birincisi olsam ayın birinciliğine oynayacağım, ayın da birincisi olsam 6.000 lira alıp döneceğim. Millet kutu açarak 100.000 lira kazanabiliyorken veya yemek yapıp diğerlerine çamur atarak 15.000 lirayı cebe indirebiliyorken benim uğraşarak en fazla 9.800 lira kazanmam hiç adil değil.

Yarışmanın sevgili yapımcıları, lütfen yarışma düzenindeki bu mantık hatasını görün. Bir Kelime Bir İşlem‘in bile 250.000 lira ödül vaadi var, insaf eyleyin! Sevgili İhsan Varol, lütfen abi. O kadar sempatik adamsın, yap bi’ güzellik şu yarışmacılara. Sizleri seviyoruz.

Barış Ünver
26 Haziran 2009

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.

Yorumlar kapalı.