Son derece başarısız bir aşk hikayesi (2)

…O zamanlardaki sırdaşım ve en iyi arkadaşım olan Buket’le “bu kızı” konuşurken de, önceki tecrübelerimden faydalanarak kendimi dizginlemem gerektiğinin bilincindeydim. Ama mayısın başındaki olay, deyim yerindeyse “dizginleri” kopardı.

2. Bölüm: Birinci vurucu replik

İzmir Caddesi’nde, tavuk döner yiyoruz – ortam inanılmaz romantik yani. (Dalga geçtiğime bakmayın, baş başa yemek yemek her zaman için romantiktir.) Konu, saçlarım. 2007 sonlarında uzatmaya başladığım kıvırcık saçlarım o aralar bir dönüm noktasında; uzun zamandır yarattığı görüntü kirliliğinin ardından düzene girmeye ramak kalmış. Nermin, saçlarımı kestirmem konusunda ısrar ediyor. Benim ısrarım da kestirmeme yönünde. Bir süre güle eğlene tartışıyoruz ama Nermin’den ani ve vurucu bir replik geliyor: “Peki aşık olduğun kız saçlarını kestirmeni istese ne yapardın?”

Burada yavaş çekime girelim: Soruyu duyduğumda fena afallıyorum zira böylesine belirgin imalara alışık değilim. Üstelik soruya başka bir açıdan yaklaşmama da olanak yok: Aşk-meşk hakkında konuşmuyoruz. Yani sohbetin içeriği, Nermin’in kurduğu o cümleden çok uzakta. Zaman aleyhime işliyor ve boncuk boncuk terlemesem de hafiften kızarıyorum.

Verebileceğim en zekice yanıtı, 10 saniyelik bir “kem-küm”ün ardından verebilmiştim: “Herhalde biraz direnirdim, sonra da kabul ederdim.” Dahiyane bir yanıt! Dakikalardır inat ediyordum sonuçta, değil mi? Bu yanıtla birlikte o dakikalarda verdiğim yanıtlara meşruiyet kazandırmakla beraber, bir süre sonra direnmeyi kesip “sevdiğim kızın” istediğini yapmayı kabul ederek onu mutlu edebilirdim!

Aceleci davranıp birkaç dakika içerisinde konuyu tekrar saçlara getirmiş ve “Tamam ya keserim, ehe ehe.” demiştim ama olsun: Hem dış güzelliğiyle, hem de iç güzelliğiyle inanılmaz bir kız bana neredeyse ilan-ı aşk etti kardeşim!

Bu yazı dizisindeki tüm yazılar

Barış Ünver
17 Ekim 2010

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.