Şu anda neden çok üretken hissediyorum? (Cevabını vermiyorum, size soruyorum.)

Yardımınıza ihtiyacım var.

Şu anda fena halde çalışkan, üretken hissediyorum. Yazı yazasım var, iş planı hazırlayasım var, iş planı hazır olan işlerimi hayata geçiresim var… İyi de, günlerdir canı hiç iş yapmak istemeyen de bendim? Haftalardır, hatta aylardır işini gücünü erteleyen, öteleyen de bendim?

Yalan yok, aylardır kıç üstü oturup cips yemiyorum, üretken zamanlarım hep oldu, ama bu sefer “Neden?” sorusunu sormak geldi aklıma.

Önce günümü anlatayım. Eskiden yaptığım gibi bir “günümün özeti” yazısı yazayım:

  • Sabah 9’da kalktım. Kendime geldikten sonra kahvaltımı ettim (yulaf ezmesi, yağda yumurta ve muz).
  • Yemeğimi yerken haberleri falan okudum, sonra yine miskinliğim tuttu ve biraz daha uyudum. 11 gibi uyandım.
  • Stephen Colbert’in talk show’unu takip ediyorum, sevdiğim konuklar olduğu zaman izliyorum. Geçen gün Will Smith konuk olmuştu, onu edinip izledim. Yine gülmekten karnıma ağrılar girdi; ayrıca Suicide Squad filminden bir parça gösterdiler, çohavalıydı.
  • Saat 12’yi 5 geçe çıkıp berbere gittim, saç tıraşı oldum.
  • Berberden sonra eve uğramadan spor salonuna gittim, sporumu yaptım. Çünkü neden? Çünkü kamp.
  • Eve dönüp duşumu aldım, sonra da yemek yedim. Yemek yerken Mr. Robot’un yeni bölümünü (S02E05) izledim. Bayılıyorum bu diziye.
  • İnternette biraz oyalandım falan derken yine uykum geldi. 5 ile 6 arasında biraz daha kestirdim.
  • 6’ya çeyrek kala uyandım, bilgisayar başında biraz daha oturdum, şarkı falan söyledim :).
  • 6 gibi evden çıktım, 6 buçukta Starbucks’ta bir potansiyel müşterimle görüştüm. Olmadı, fiyatta anlaşamadık. Fiyat kıra kıra iki büklüm oldum ama kabul ettiremedim. Keyfi bilir, daha düşük fiyata da ben çalışamazdım, yeterli motivasyonum olmazdı, kötü bir iş çıkartırdım. Tanıyorum kendimi.
  • Starbucks’tan Ot Kafe’ye geçtim. Hem kitap okudum (Emre Dorman’dan “Allah’a Öğretilen Din”), hem yemeğimi yedim (tavuklu salata).
  • Buraya dikkat: Ot Kafe’deyken hem yeni iş fikrim konusunda, hem de henüz projelendirmediğim bir fikir konusunda deli şeyler geldi aklıma. Bununla birlikte Pocket‘ımda okuduğum bir makaleden esinlenip, hayatıma yön veren fikir ve tespitleri not almaya başladım. (Bakayım… 15 tane fikir yazmışım. Bunu 50’ye çıkartabilirsem önümüzdeki yıl, yıl boyu sürecek bir yazı dizisi çıkartırım, dizi bitince de e-kitap olarak yayınlarım.) Bu sırada bir de üç beş kişiyle iş fikirlerim hakkında konuştum, görüşmeler ayarladım.
  • Sonra 7. Cadde’yi baştan başa yürüdüm (favori yürüyüş güzergâhım) ve eve döndüm. Dönerken iki telefon konuşması daha yaptım, bir görüşme daha ayarladım.
  • Yürüyüş boyunca aklımda bu yazıyı yazmak vardı, o yüzden neredeyse eve girer girmez yazıyı yazmaya oturdum.

Nasıl ama?

“Buraya dikkat” kısmını önemsiyorum, bugünkü üretkenliğim sanki Ot Kafe’ye gittiğimde başladı. Hâlâ kafamda vızır vızır arılar dolanıyor, hâlâ bir şeyler yapasım var. Bu gece yine uykum kaçacak gibi, eğer uykumu getirecek bir şeyler yapmazsam.

Peki, beni böyle ateşleyen şey ne oldu? Aklımda birkaç şey var:

  • Çok miskin bir gün geçirmiş olmam.
  • Müşteri görüşmesinden önce biraz kestirmiş olmam.
  • Müşteri görüşmesinden önce şarkı söylemiş olmam. (Şaka yapmıyorum.)
  • Müşteri görüşmesinin kendisi. (Kendi seviyemdeki ve kendi sektörümdeki insanlarla 1 saatten uzun süre konuşup fikir teatisi, beyin fırtınası yaptığımda kafamın çalıştığını daha önce de düşünmüştüm. Üstelik bundan bir önceki gaza gelişim yine bu müşteriyle görüştüğüm günün akşamındaydı.)
  • Müşteri görüşmesinden sonra sağlıklı bir yemek yemem ve Pocket’ta sağlıklı makaleler okumam, üstüne bir de sağlıklı bir kitap okumam.
  • Bütün bunların hepsi.
  • Bütün bunların bazıları.

Tekrar ediyorum: Yardımınıza ihtiyacım var. Sizin bünyenize böyle bir “üretkenlik patlaması” hali geldiğinde, neden o patlamayı yaşadığınızın farkına vardığınız oldu mu hiç? Sizce günümün içinde saydığım olaylar mı tetikledi, yoksa başka bir şey mi tetiklemiştir? (Günümle ilgili sorular sorabilirsiniz.)

Hadi bi’ el atın da çözelim şu işi.

Barış Ünver
04 Ağustos 2016

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.