Tut ki dünya bir bilgisayar oyunu…

Yeni bir kategori daha açmamı sağlayan, üç kategoriye birden sığabilecek bu yazıyı yazarken ne kadar gaza geldiğimi siz düşünün.

Oyunun resmi sitesi
Oyunun tanıtım videosu
E3 fuarından oyun içi görüntü

Oyunun adı Spore. The Sims‘i yaratan amca olan Will Wright tarafından yaratım aşamasında şu an. 2008 dolaylarında çıkacağını biliyorum ama yanlış biliyor da olabilirim. Videoyu izlemeden okumayın yazımı :D

Oyundaki amacınız yaşama ilkel bir organizma olarak başlayıp, gelişmiş bir varlık (tanrıya kadar yolu var) olarak bitirmek – gerçi oyunun bir bitimi var mı bilmiyorum.

Oyun yakın bir zamanda çıkacak. Oyunun bu vidosuna ve hatta diğer videolarına bakarak ne kadar gelişmiş bir şey olacağını görebilirsiniz. Yok efendim karaktermiş, hero’ymuş, ırkmış püsürmüş bu tarz terimler yok. Organizmayı kendiniz yaratıyor, evrimini siz gerçekleştiriyorsunuz. Tanrı sizsiniz ve bir dünya yaratıyorsunuz. Dahası, oyunun MMORPG özelliği sayesinde çevrimiçi olarak da oynayabilecek, kendi yarattığımız ırkları, kendi yarattığımız dünyayla diğer dünyalar birleşiyor. İsterseniz savaşıyorsunuz, isterseniz “Biz dostuz” tarzında alışveriş falan yapıyorsunuz. Bu arada fark etmiş olabilirsiniz (ben şimdi ettim), oyun Civilization‘dan tutun Heroes of Might & Magic‘e, hatta abartalım, OGame‘e kadar birçok yapımın ocağını söndürecek gibi çıktığında.

Şimdi olayın, konuya koyduğum başlıkla alakalı kısmına gelmek istiyorum.

Oyun, dediğim gibi, yakın bir zamanda çıkacak. Bunun Spore II‘si de çıkar, buna benzer oyunlar da çıkar, bu oyun türü (Spore‘a kanımca yeni bir tür bulmak lazım) gelişir de gelişir.

Diyelim ki 2300 yılına kadar geldik gerçek hayatta, ve artık bilgisayar donanımları, oyun endüstrisi falan o kadar gelişti ki Spore XXVI (sayıyla 26) çıktı. Oyunda yarattık karakterimizi, önce çevrimdışı olarak, kendi bilgisayarımızda oynamaya başladık.

Parametrelerini doğru olarak belirleyip yoktan var ettiğiniz evrende bir gaz küresi sıkışıp bir gezegeni meydana getirdi. Gezegende bir süre sonra atmosfer oluştu, aminoasitler ortaya çıktı, aminoasitler organik çorba içerisinde küçücük, ilkel organizmalara dönüştü. Organizmalardan özellikle bir tanesi (söylemeyi unuttum, Spore‘da da tek organizma yaratmanız şart değil) evrildi, balık oldu; evrildi, karaya çıktı; evrildi, memeli bir canlıya dönüştü; evrildi, … çok gelişmiş bir canlı oldu.

Bu canlının zekası gittikçe gelişti, çağlar boyu içindeki insanlar savaştı, imparatorluklar kuruldu, yıkıldı (ki bu da Spore‘da var, imparatorluklar kurmak, savaşmak falan yani), milyonlarca yıl geçti, zamanının en büyük imparatorluklarından birinin en ünlü ve en önemli şehri fethedildi, sonra fethedenler gelişti, yükseldi, durakladı, yıkıldı, yerine daha demokratik bir devlet kurdu canlılardan birisi.

Gezegeninizin her tarafındaki ülkelerde farklı farklı olaylar olmaya başladı. Teknoloji gelişti (Spore‘da da gelişiyor), bilgisayara benzer bir şey icat ettiler. Bunu geliştirdiler ve tek yüzyılda, yaptıkları aletin içine öyle bir oyun yerleştirdiler ki, oyunda yoktan var edebileceğiniz bir dünya, yine yoktan var edebileceğiniz bir organizma oluşturabiliyor, evrimini gözlemleyebiliyor, ve hatta yönetebiliyorsunuz. Sonraki yüzyıllarda bu oyunu geliştirdi sizin canlılar. Hatta o kadar çok geliştirdiler ki oyunu, oyunda kendi yapılarında bir canlı yaratmayı başardılar.

Korktunuz mu? Ben korktum, yemin ediyorum korktum.

Barış Ünver
09 Mart 2007

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.

Yorumlar kapalı.