Hiç girizgâhla falan uğraşasım yok, kafamda ne varsa dalıyorum…
1. Kurultay ve tüzük değişikliği yapılmalı
- Kılıçdaroğlu‘nun istifası çok saçma olur ama Kılıçdaroğlu eğer parti delegelerinden bir güvenoyu alırsa, parti içerisindeki homurtular minimuma iner.
- Tüzük değişikliği şart!
- Madem “Bu sefer 29 ilde ön seçim yaptık, gelecek sefer hepsinde yapacağız.” dendi, o halde bu sözün tutulması için tüzükte altyapı hazırlanmalı.
- Daha önce CHP‘de hiç veya pek fazla çalışma yapmamış kişilerin Genel Başkan Yardımcılıklarına getirilmesi -bence- hatalıydı. Seçim döneminde bile çok olumsuz eleştirilere sebep olan bu yaklaşım, seçim sonrası CHP‘nin kendi içindeki tartışmalarında çok daha etkili olacaktır. Yine de, seçimlere hazırlanılırken –Kılıçdaroğlu‘nun ifadesiyle- “üniversite gibi çalışan” Genel Merkez’de bu kişilerin de çok emeği var. “Çalışma grupları”nın yaratılması ve bu “çalışkan” CHP‘lilerin çalışma gruplarının başına getirilmesi, partinin yönetimine uzun süreli katkı sağlamış kişilerin de MYK‘ya alınarak “haklarının teslim edilmesi” ile parti içinde huzur sağlanabilir diye düşünüyorum.
2. Parti “daha da” gençleştirilmeli
Ne kadar faydalı olursa olsunlar, yaşlı insanların “kurmay” (yani “danışman”) yetkilerden öte yetkilere sahip koltuklara oturması çok yanlış. Zaman ileri doğru gidiyorsa bir sebebi var kardeşim! Gençler her zaman için daha taze düşüncelere sahiptir ve zamanla aynı yönde (ileri istikamette) gitme konusunda, “istikrar” isteyen yaşlılardan daha başarılıdır. Paragrafın başında da dediğim gibi, yaşlıların değerli tecrübe ve düşüncelerinin en çok yakışacağı makam da “danışmanlık” makamıdır.
Yeniliğe ve yenilere her zaman ihtiyaç duyulur. “Yeni CHP“nin “yeni”si de bu şekilde algılanmalıdır. Seçimlere doğru düşen parti içi yaş ortalamasının daha da düşürülmesi, “yeni CHP“nin “yeni”likçiliğinin kanıtlanması bakımından önemlidir.
3. Teşkilatlar düzenlenmeli
CHP‘nin, sırf meraktan katıldığım bir “gönüllüler” toplantısı olmuştu. O toplantıda şikayetlerin yarısı yerel teşkilatlarla ilgiliydi ve çoğu kişi, yerel teşkilatların başındaki isimlerin ataletinden ve koltuk sevdasından yakınıyordu.
Seçimlerden önce yapılan düzenlemeler çok yerindeydi ama yeterli olmadığı çok açık. Organizasyonlardaki eksiklikleri Kılıçdaroğlu da gördü, yanlış hatırlamıyorsam bazı yerlerde memnuniyetsizliğini de dile getirmişti. Önümüzdeki yerel seçimlere kadar tüm teşkilatları, seçim olsa da olmasa da gezecek bir zihniyete kavuşturmak bu “yeni CHP“nin en önemli görevlerinden biri olmalıdır.
4. O ana veya geçmişe değil, geleceğe bakılmalı
Anladık, diğer partilerden daha özgürlükçüsünüz. Anladık, biat kültürünüz yok ve dolayısıyla özeleştiri kabiliyetiniz daha yüksek. Ama bu, kendi içinizdeki kavgalar yüzünden asıl rakiplerinizle olan mücadeleye dikkat etmenizi engelliyor sevgili CHP‘liler. Bununla beraber bu “özgürlükçü” havayı bahane edip, “küçük olsun ama CHP benim olsun” diye uğraşan zavallılar yüzünden koltuk kavgası da parti bünyesinden eksik olmuyor. Bu kavgalar yüzünden de CHP ileri gidemiyor, “yeni CHP” deyince “eski”ler korkuyor, tantana yapıyor.
Bu tartışmalar olmasın demek de yanlış olur ama bu tartışmaların yapılacağı yerin ve zamanın seçilebilmesi ve herkesin o seçimlere uygun davranması, çok şık bir benzetme yapacağım, iç kanamayı durdurur.
Ukalaca konuştuğumun farkındayım, merak etmeyin. Dışarıdan görünenle içeride yaşananların da farklı olacağını biliyorum. Yine de eminim ki bu öneri ve düşüncelerimin arasında elle tutulur olanlar, dikkat edilmesi gerekenler de vardır. İnşallah bir şekilde CHP düzelmeye, “yenilenmeye” devam eder de, 2014 yerel seçimlerine daha sağlam bir CHP olarak girerler.
Oh be, rahatladım.
Yorumlar kapalı.