Son derece başarısız bir aşk hikayesi (3)

…Hem dış güzelliği, hem de iç güzelliğiyle inanılmaz bir kız bana neredeyse ilan-ı aşk etti kardeşim!

3. Bölüm: Çiçeksiz bir Lale Devri…

Bu akıl almaz olayı, aynı günün akşamında Buket’e anlatmış ve çığlık çığlığa sevinmese de “Helal olsun kankama!” gibisinden bir tebrik beklemiştim. Gelen yanıt umduğum gibi olmadı: “Barış, ‘sana aşık olan kız’ dememiş ki, ‘aşık olduğun kız’ demiş?” Bozulmuştum ama bozuntuya vermeyip, böylesine ufak bir ayrıntının o anı bozamayacağına kanaat getirmiştim. (Şimdi fark ediyorum ki, o sorusundan sonra Nermin’i sıkıştırsam veya en azından o soruya “Kız da beni seviyor mu?” şeklinde bir soruyla karşılık vermiş olsaydım, olaylar çoook daha farklı gelişecekmiş.)

Devam edelim: Mayıs ayı, nisan ayından daha “romantik” geçmişti. Film arşivimden Nermin’in istediği filmleri CD’lere çektim, beraber Ahlatlıbel’e gidip oradaki gözlemevini ziyaret ettik, Nermin’in bazı derslerine beraber girdik, okulun bahar şenliklerini gezdik, kantinde aynı pasta dilimini paylaştık falan… Aşağı yukarı iki-üç günde bir buluşuyorduk ve kendi gözlerimdeki ışıltının aynısını, onun gözlerinde de görüyordum. (Şimdi, işin değerlendirmesini yaparken onun gözlerinde de gördüğüm ışıltının gerçekte varlığından bir türlü emin olamıyorum ama o kadar iyi geçiniyorduk, o kadar iyi anlaşıyorduk ki… Neyse.)

Tamamını Oku

Son derece başarısız bir aşk hikayesi (2)

…O zamanlardaki sırdaşım ve en iyi arkadaşım olan Buket’le “bu kızı” konuşurken de, önceki tecrübelerimden faydalanarak kendimi dizginlemem gerektiğinin bilincindeydim. Ama mayısın başındaki olay, deyim yerindeyse “dizginleri” kopardı.

2. Bölüm: Birinci vurucu replik

İzmir Caddesi’nde, tavuk döner yiyoruz – ortam inanılmaz romantik yani. (Dalga geçtiğime bakmayın, baş başa yemek yemek her zaman için romantiktir.) Konu, saçlarım. 2007 sonlarında uzatmaya başladığım kıvırcık saçlarım o aralar bir dönüm noktasında; uzun zamandır yarattığı görüntü kirliliğinin ardından düzene girmeye ramak kalmış. Nermin, saçlarımı kestirmem konusunda ısrar ediyor. Benim ısrarım da kestirmeme yönünde. Bir süre güle eğlene tartışıyoruz ama Nermin’den ani ve vurucu bir replik geliyor: “Peki aşık olduğun kız saçlarını kestirmeni istese ne yapardın?”

Burada yavaş çekime girelim: Soruyu duyduğumda fena afallıyorum zira böylesine belirgin imalara alışık değilim. Üstelik soruya başka bir açıdan yaklaşmama da olanak yok: Aşk-meşk hakkında konuşmuyoruz. Yani sohbetin içeriği, Nermin’in kurduğu o cümleden çok uzakta. Zaman aleyhime işliyor ve boncuk boncuk terlemesem de hafiften kızarıyorum.

Tamamını Oku

Son derece başarısız bir aşk hikayesi (1)

Birazdan; 11 yazıdan oluşan, şimdiye kadar herhangi bir yere yazmış olduğum en uzun yazının ilk parçasını okuyacaksınız. Tek seferde yazmadım çünkü onu okumaya ben bile üşenirdim. Hem parça parça okumak daha heyecanlı olacaktır. Hikaye yazar gibi yazmaya çalıştığımdan, alıştığımın dışında bir yazma biçimi kullandığımdan yazıları yadırgayabilirsiniz. Yine de, altı ay civarında süren ve bu upuzun …

Tamamını Oku

Özür dilemek her zaman daha iyidir

Yanlış gibi görünen bu düşünce aslında bugün öyle hoş bir durumu sağladı ki, unutmamak için kendime not olarak yazayım dedim. Çok sevdiğim biriyle konuşuyordum – daha doğrusu internetten yazışıyorduk. Biraz sinirliydi ve benimle tersleyen bir tavırda konuşuyordu. Ben de tartışmayı, laf sokmayı falan seven, altta kalmaktan veya alttan almaktan hoşlanmayan bir yapıya sahibim. (Kötü özellikler …

Tamamını Oku

Çok sonra bu yaşadıklarımıza baktığımızda…

Şu aralar ortam iyice gerildiği için ve -basının da katkısıyla- halkın büyük kısmı bu gergin ortamda politikacılar kadar gaza geldiği için fark etmiyoruz ama, emin olun, hayatımızın komedilerinden birini yaşıyoruz. Halkoylamasından “evet” de çıkabilir, “hayır” da çıkabilir. Çekişme hala sürüyor. “Evet”çi siyasetçiler “evet” çıkacağından, “hayır”cı siyasetçiler “hayır” çıkacağından emin ve hala hiçbirinde bir boşvermişlik belirtisi …

Tamamını Oku