En anlaşılmaz yazımı okumaya hazır mısınız? Şimdiden özür dilerim.
Boyutlar
Sıfır boyutlu bir evrene “nokta” diyoruz. Tek boyutlu bir evrene “çizgi” diyoruz. İki boyutlu bir evrene “düzlem” diyoruz. Üç boyutlu bir evrene “uzay” diyoruz.
Bu dört evreni iç içe düşünelim: “Uzay” isimli evrende “düzlem” isimli bir evren yarattık; “düzlem” isimli evrende “çizgi” isimli bir evren yarattık; “çizgi” isimli evrende “nokta” isimli bir evren yarattık. Uzay içinde düzlem içinde çizgi içinde nokta.
Boyutlar arası gözlem
Üç boyutlu uzaydayken, iki boyutlu düzlemin tamamını görmemiz mümkün olabilir. Düzlemin iki ekseninde var olan, eni ve boyu olan bir şeyi üçüncü boyuttan izleyebiliriz. Ve o iki boyutlu şey bizi izleyemez, izleyebilmesi için üçüncü eksene erişebilmesi gerekir.
İki boyutlu düzlemdeyken, tek boyutlu çizginin tamamını görmemiz mümkün olabilir. Çizginin tek ekseninde var olan, sadece boyu olan bir şeyi ikinci boyuttan izleyebiliriz. Ve o tek boyutlu şey bizi izleyemez, izleyebilmesi için ikinci eksene erişebilmesi gerekir.
Tek boyutlu çizgideyken, sıfır boyutlu noktanın tamamını görmemiz mümkün olabilir. Boyutsuz noktada var olan, yalnızca varlığını veya yokluğunu tespit edebildiğimiz şeyi biz izleyebiliriz ama onun bizi izleyebilmesi için bir eksene erişebilmesi gerekir.
Özetle; kaç boyutlu evrendeysek, daha az sayıda boyutu olan evrenleri izleyebiliriz ama daha fazla sayıda boyutu olan evrenleri izleyemeyiz… ve bu sebeple, dördüncü boyuttan bizi izleyen bir varlığı tespit edemeyiz. Dahası, o varlık bizim her şeyimizi izleyebilir.
Saklanamayız
İki boyutlu evreninde evinde oturan bir canlıyı biz üçüncü boyuttan görmeye devam ederiz, çünkü evi bize göre iki boyutlu çizgilerden ibaret bir dikdörtgendir. Aynı şekilde bizim evimiz de, dördüncü boyuttaki bir gözlemciye göre bir küpten ibarettir ve dördüncü boyuttan, üç boyutlu evimizin içini rahatlıkla görebilir.
Üç eksenden oluşan bir küreyi, iki boyutlu evrenin (düzlemin) içinden geçirirsek ne görürüz? Kürenin düzlemle kesiştiği noktaların oluşturduğu iki eksenli bir daireyi. Kürenin içi boşsa, dairenin de içi boştur. Dairenin içini iki boyutlu düzlemde yaşayan birisi göremez ama biz görürüz.
Dört eksenden oluşan bir tesaraktı, üç boyutlu evrenin (uzayın) içinden geçirirsek ne görürüz? Tesaraktın uzayla kesiştiği noktaların oluşturduğu üç eksenli bir küpü. Tesaraktın içi boşsa, küpün içi de boştur. Küpün içini üç boyutlu eksende yaşayan bizler göremeyiz ama dört boyutlu evrende (hiperuzayda) yaşayan varlıklar görebilir.
Sonsuzluk
Kafalar yeterince yanmadıysa, biraz daha yakalım: Çizgi dediğimiz şey, sonsuz adet noktadan oluşur; yani tek boyutlu evrende, sonsuz sayıda sıfır boyutlu evrenden oluşur. İki boyutlu düzlemde de sonsuz sayıda tek boyutlu çizgi vardır. Bu durumda üç boyutlu uzayda, sonsuz sayıda iki boyutlu düzlem olduğunu da iddia edebiliriz. Ve aynı şekilde dört boyutlu “hiperuzayda”, sonsuz sayıda üç boyutlu uzay olabileceğini söyleyebiliriz.
Sonsuz adet üç boyutlu uzay fikrini aklımız almıyor. Peki, sonsuz sayıda düzlemin bir uzay oluşturabileceği fikrini nasıl alıyor aklımız? Aynı akıl, çizginin sonsuz sayıda noktadan oluştuğunu nasıl kabul edebiliyor?
Sonuç
Sonuç monuç yok. Bu yazıyı okunması amacıyla değil, yazıp yazamayacağımı görmek için yazdım. Sizi de bir nevi denek gibi kullanmış oldum, inşallah kızmamışsınızdır. Para iadesi yapamayacağım için ayrıca özür dilerim.
Not: Zamanı dördüncü “uzamsal boyut” olarak gören de var, farklı bir boyut türü olarak tanımlayıp “temporal boyut” diyen de var. Bir boyut değil, bir yön olarak tanımlayan da var. Bu kadar belirsizliğe aklım yetmediği için, “zaman” kavramından yazıda bahsetmedim.
İlham kaynaklarım: Rob Bryanton, Toby Hendy