Berrin Türkoğlu‘nun “Yaşanmış Esrarengiz Olaylar” kitabını okuyorum. Aslında bu ikinci okuyuşum; kitabı İzmit‘teki evin bir köşesinde bulunca tekrar okuyasım geldi ve birkaç gün önce tekrar başladım kitaba.
Tuhaf ve korkutucu gerçeğin ilk kısmı şöyle: Kitabı, Kadıköy Anadolu Lisesi‘ndeyken okumuştum. Kadıköy Anadolu Lisesi‘nden 2005 yılının başında (lise 2’nin ilk döneminin sonunda) Kocaeli Anadolu Lisesi‘ne nakil olmuştum ama Kadıköy‘deki ilk veya ikinci yılımda, yatakhanede (hatta çoğunlukla etüt sınıflarında) bu kitabı heyecanla okuyup bitirdiğimden eminim. İçindeki reenkarnasyonla ilgili hikayeleri yatakhanede Koray diye bir arkadaşıma anlatmıştım. Kitaptaki örneklerin çoğu Hatay, İskenderun civarındandı ve Hatay doğumlu Koray da bu bilgiyi doğrulamış, o yörede reenkarnasyon olaylarının neredeyse normal karşılandığını ve doğduktan birkaç yıl sonra “Ben aslında şu kişiyim, beni şuradaki evime götürün.” diyen çocukların çok olduğundan bahsetmişti. Bununla beraber kitabın sonunda yer alan “foton kuşağı”ndan oradaki birkaç arkadaşa bahsedince benimle epey dalga geçmişlerdi :).
Tuhaf ve korkutucu gerçeğin ikinci kısmı şöyle: Bugün tesadüfen gördüm ki, kitabın başında yazan ilk basım tarihi Mart 2006. Yani benim kitabı Kadıköy’de okumuş olmama olanak yok; tarihler tutmuyor.
Sabahtan beri bu duruma mantıklı bir açıklama getirmeye çalışıyorum:
- Kitabı ikinci kez elime aldığımdan yani iki ayrı kitap olmadığından eminim, kapağı bile hatırlıyorum (ki yeni basımlarda kapak da değişmiş).
- Kitabı 2006 yılında okumuş olmama da olanak yok çünkü hem Kadıköy Anadolu‘da okuduğumdan, hem de oraya Hatay‘dan gelen Koray‘la bu kitabı konuştuğumuzdan adım gibi eminim. “Foton kuşağı” konusunda dalga geçtiklerini de net bir biçimde hatırlıyorum.
- Zayıf bir ihtimalle de olsa kitaba ilk basım tarihini yanlış basmış olabilirler mi diye düşündüm ama böyle bir şey hem çok zor, hem de internette yaptığım araştırmada kitabın basım tarihinin farklı olmadığını gördüm.
Yayınevine (Kozmik Kitaplar Yayınevi) ulaşmaya çalıştım ama kitapta yazan telefonu kimse açmadı. (Neyse ki yayınevinin gerçek olduğundan eminim, heheh.) Gerekirse yayınevini ziyaret edip, gerekirse Berrin Türkoğlu‘na bizzat ulaşıp bu kitabın ilk basım tarihini öğrenmem gerekiyor yoksa elimdeki tek geçerli açıklama, kitabı bir şekilde rüyamda okuduğum olacak.
Azıcık korkmuyor değilim hani. Ama elbet mantıklı bir açıklaması vardır. İnşallah.