Van’daki deprem felaketinden sonra bir şeyler yapmak isteyen ve kullanmadığı tişörtleri, şortları, güneş gözlüklerini, topuklu ayakkabıları gönderen sevgili vatandaşlar… Niyetinizi anlıyorum. Yardım etmek istiyorsunuz. İşe yaramak istiyorsunuz. Sıcak evinizde oturup haberleri takip etmek sizin de içinize sinmiyor.
Ama bu, gerizekalı olduğunuz gereçeğini değiştirmiyor.
Be Allah’ın salağı, orada enkaz altından çıkan kadıncağız ne yapsın senin topuklu ayakkabını? Hayatında “deprem” kelimesini belki ilk kez -ve bizzat yaşayarak- öğrenen ufacık çocuk ne yapacak o güneş gözlüğünü? Topuklu ayakkabı sıcak mı tutuyor, güneş gözlüğü kuru gıdadan mı sayılıyor?
Senin o kokmuş ayakkabın orada ancak yakıt işlevi görür, salak! Güneş gözlüğü ise hiçbir işe yaramaz ama belki gözlüğün kabına yedek pil falan konur.
Bunun nasıl bir hakaret olduğunu görmüyor musun? Orada yardıma muhtaç biri, senin gönderdiğin güneş gözlüğünü görse oturup ağlar ulan! Senin gibi duyarsız birinden dalga geçer gibi gelen o “sadaka” onun onurunu nasıl kırar, tahmin edemiyor musun?
Oradaki insanların bunlara ihtiyacı yok. Su lazım, bozulmayan gıda lazım, battaniye lazım, kadın pedi lazım, bebek bezi lazım, çadır lazım, kalın kıyafetler lazım, pil lazım, el feneri lazım…
Hiçbir şey yapamıyorsan 2868’e boş mesaj gönder, 5 lira yolla. O 5 lirayla ne harikalar yaratılabileceğini Kızılay daha iyi bilir. 5 lira yetmezse kredi kartınla istediğin kadar gönder!
Ama emin ol, bu yaptığını yapmaktansa hiçbir şey yapmasan daha iyi.
Yorumlar kapalı.