İki gün sonra Fizik finalimiz, son finalimiz var. Elimde de sanırım 46 sayfalık bir ders notu var. Açıp okumadım, hala da okuyasım yok. Hayır, bilgisayardan kalkamamak da değil sorunum. Bilgisayardan kalkabiliyorum, dışarı çıkıyorum, telefonla konuşuyorum, onu yapıyorum, bunu yapıyorum, ama ders çalışamıyorum! Bunu bilerek mi yapıyorum?
Son haftalarda bir jeoloji mühendisi olmak isteyip istemediğimi sorgular oldum bolca. Tamam, Genel Jeoloji dersleri zevkli bazen, hatta belki ileride diğer branş derslerim çok daha eğlenceli geçecek, ama ben mühendis olacak adam mıyım? Hep istediğim web tasarım işine neden yoğunlaşamıyorum?
Çok basit: Çevreme duyduğum saygıdan. Beni sevenleri ben daha çok seviyorum, bu yüzden sevenlerimin beni, üniversiteden mezun olmuş biri olarak görmelerini istiyorum. Not ortalamam, bölüm değiştirme hevesimi daha vizeler sırasında kaçırmıştı. Tekrar ÖSS‘ye girebileceğimden de emin değilim, ama araştırmak isterim. Tekrarlıyorum, benden mühendis olur mu? Olursa bile ben olmasını ister miyim?
Şu anda üniversite yaşamıma kendi isteğimle veda etsem olacaklara bakalım:
- En başta ailemin saygısını kaybedeceğim: Bu, beni istemediğim bölümde kalmaya zorlayan en büyük baskı.
- Sosyalleşme olanaklarım azalacak
- Para kazanabileceğim
- Sevdiğim işe vakit ayırma fırsatım olacak
- Kendimi geliştirmek için bol bol zamanım olacak
Daha fazla yazmıştım, ama nedense kaydetmedi yazıyı. Zaten içimdeki azap öylesine arttı ki, diğer yazıyı da yarım bırakmak zorunda kalmıştım. Bu yazıyı da çok şükür kopyalamıştım az önce de yeniden yazmak zorunda kalmadım (bu paragraf dışında).
Not: Bu yazı, yazıldıktan 2 ay kadar sonra, 21 Mart 2007‘de, Böyle Düşüncelerim Var kategorisine postalanmış, yerini bulmuştur.