Geçen ayın en çok konuşulması gereken, ancak -herhalde iktidara göre tehlikeli içeriğinden ötürü- basında çok az yer bulan bir araştırma var: Metropoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Türkiye Siyasal Durum Araştırması.
Aşağıda başlık başlık görebileceğiniz türden farklı konular hakkında yapılan bu ankete 27 ilden 1275 kişi katılmış. Elbette kamuoyu araştırmalarının yapılma yöntemine uygun olarak, rastgele seçilmeyen bu kitle her ankette olduğu gibi belli bir hata payı (bu araştırmada artı/eksi %2,7) gözetilerek, kitlenin Türkiye’yi temsil etmesi gerekiyor.
İki paragraf önce verdiğim bağlantıyla iki PDF dosyası halinde ulaşabileceğiniz bu araştırmanın bir özetini yapmak, elimden geldiğince nesnel kalmaya çalışarak (Öznel yorumlarımı zaten iki noktada özellikle belirttim ama araya gayrıihtiyari sıkıştırdığım bir-iki yorumum daha vardır elbet.) sizlerle paylaşmak istedim.
Bu araştırma hakkında sizin ne düşündüğünüzü de bilmek isterim. Yazıyı okuduktan sonra lütfen düşüncelerinizi Beyn okurlarıyla paylaşın.
Türkiye’nin gidişatı ve hayattan memnuniyet
- Halkımızın üçte ikisi (%66,1), ülkenin iyiye gittiğini söyleyemiyor. Ülkenin iyiye gittiğini düşünenlerin oranı %31,8.
- AKP seçmeninin %39,2’si kendini güvende hissetmiyor; üçte birine yakını (%28) özgür hissetmediğinden şikayetçi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi
Ana akım medyanın haklı tespitine göre, araştırmanın “kıyameti koparan” kısmı bu:
- Halkımızın yarısından çoğu (%59,5), Abdullah Gül’ün tekrar aday olmasını istiyor.
- Önemli: Her 4 AKP seçmeninden 3’ü (%74,1), Abdullah Gül’ün tekrar aday olmasını istiyor.
- Yalnızca Gül ve Erdoğan arasında seçim şansı tanınacaksa, halkımızın %51’i Abdullah Gül’ü tercih ederken Erdoğan’ı tercih edenlerin oranı %22,7’de kalıyor.
- Önemli: AKP seçmeninin de %51,6’sı, ikisi arasında seçim yapacaksa Abdullah Gül’ü seçiyor. Erdoğan’ı seçmek isteyen AKP seçmeni de %38,8.
- İkili arasında, diğer partilerin seçmenleri ezici çoğunlukla Abdullah Gül’ü destekliyor.
Siyasal gündem değerlendirmeleri
- BDP’yi kapatmak, halkımızın üçte ikisine (67,1) göre doğru bir hareket. AKP, MHP ve SP seçmenleri arasında bu oran daha yüksek.
- Ama halkımızın daha büyük bir çoğunluğu (%77), parti kapatmak yerine BDP’li siyasetçilerin ceza alması konusuna daha sıcak bakıyor.
- Öznel yorum: BDP’yle ilgili soruları sormadan önce (veya bu soruların yerine) genel olarak “parti kapatma” konusu sorulsaydı eminim oranlar daha değişik olacaktı. Bu, bence Metropoll’ün araştırmasının eksiklerinden biri olmuş.
- Halkımızın yarısı (%49,5), ordunun PKK’yı tek başına bitiremeyeceğini düşünüyor.
- Yine halkımızın yarısı (yine %49,5) hükümetin PKK’yla masaya oturmasına karşı çıkıyor.
- Ve yine halkımızın yarısı (%48), genel olarak güvenlik güçlerinin PKK’yla başa çıkamadığını düşünüyor.
- Halkımızın çeyreği (%26,4), bu dönem TBMM’den yeni bir anayasa çıkacağına inanmıyor ama yarısından biraz fazlası (%56,2) buna inanıyor.
Hükümetin Suriye politikası
- Halkımızın yarısından fazlası (%56), hükümetin Suriye krizini doğru yönetemediğini düşünüyor.
- Hükümetin Suriye krizini doğru yönetmediğini düşünen %39,2 oranında AKP seçmeni var.
- Halkımızın yarısı (%52,3), Suriye’den gelen mültecilerin kamplara yerleştirilmesini onaylamıyor.
- AKP seçmeninin de yarısına yakını (%45,2) bu işi onaylamamış.
- Halkımızın üçte ikisi (%66), daha fazla mültecinin ülkemize kabul edilmesini istemiyor.
- Önemli: Halkımızın dörtte üçü (%76,2), Suriye’ye karşı bir askeri müdahaleye karşı çıkıyor! AKP seçmeni arasında da bu oran neredeyse aynı (%73,7)
- Soru “NATO’nun Suriye’ye yapacağı askeri müdahalesine Türkiye katılsın mı?” şeklinde sorulunca oranlar değişiyor ama yine halkımızın sadece %31,3’ü bu müdahaleyi onaylıyor.
Beğenilen ve güvenilen liderler
CHP’liler kusura bakmasın ama bu bölüm, CHP’nin nasıl acınası bir duruma düştüğünü de gösteriyor:
- Kemal Kılıçdaroğlu’nun “En çok beğendiğiniz yaşayan lider kimdir?” sorusunda cevap olarak verilme oranı, %4,8. Üstelik nisan ayında bu oran %8,8’miş.
- Soru “En çok güvendiğiniz siyasi parti lideri kimdir?” şeklinde sorulduğunda (yani Abdullah Gül listeden çıktığında) Recep Tayyip Erdoğan’ın oranı %40,8 oluyor. 2011’in aralık ayından bu yana Erdoğan’ın popülerliği %15 oranında dev bir düşüş yaşamış.
4+4+4 eğitim sistemi ve dershanelerin kaldırılması konusu
- 4+4+4 sistemini halkımızın yarısından çoğu beğenmemiş. AKP seçmeninin de üçte biri (%34,5) bu sistemi doğru bulmuyor.
- Önemli: Halkımızın dörtte üçü (%72,8), devletin bu yeni sisteme gerekli hazırlık yapmadığını düşünüyor. AKP seçmenleri arasında bu oran yine çok yüksek: %61,9!
- Halkımızın üçte ikisi (%66), dershanelerin olmadığı bir dünya düşlüyor. Her yıl ailelerin binlerce lira parasını yiyen kurumlar niye sevilsin ki zaten? Dershanelerin kalkmasını isteyenlerin oranı da %57,4.
- Önemli: Herhalde araştırmadaki en değişik soru, “Hükümetin dershaneler kapatma planı, sizce Fethullah Gülen cemaatinin eğitim sistemindeki gücünü kırmaya yönelik midir?” sorusu. Olayın trajikomik kısmı, araştırmanın “cevap yok” veya “fikrim yok” şeklinde en çok yanıtlanan sorusu bu soru. Her dört kişiden biri bu soruyu yanıtlamamayı seçmiş. Hoşgörüyü benimsediğini söyleyen bir İslami cemaatten bu kadar “çekinilmesinin”, o cemaati düşündürmesi lazım.
Hükümetin dış politikasına yönelik değerlendirmeler
- Önemli: Halkımızın yarısına yakını (%46,7), Arap ülkelerinin “demokratikleştirilmesi” konusunu bizim dış politika hedeflerimiz arasında görmek istiyor.
- Öznel yorum: “Demokratikleştirilmek” kelimesi yerine gerçeğe daha uygun bir kelime kullanılsaydı bu oranlar ters yüz olurdu bence.
- Halk, devletin Arap ülkeleriyle ilgilenmesini istese de “Arap Baharı denilen olaylar”ın Türkiye’ye zarar verdiğini de düşünüyor (%48,1).
- Önemli: Halkımızın yarısı (%51,3), İsrail’le ilişkilerimizin normalleşmesini gerekli görmüyor. “Çok ta fifi” diyoruz yani. Van minüt!
- %60,8 oranında, İran’ın nükleer silahlarını ülkemiz için bir tehdit olarak görüyoruz.
- Halkımızın yalnızca üçte biri (%33,7) hükümetin Ortadoğu politikalarını başarılı buluyor. AKP’li seçmende bu oran %52,9’a fırlıyor.
- Benzer şekilde yine halkımızın üçte biri (%34,3) hükümetin dış politikasını (genel olarak) başarısız buluyor.
- Önemli: Halkın yarısına yakını (%47,8), Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu başarılı buluyormuş. Beni en çok şaşırtan yanıt bu oldu.
Liderlerin görev onayı
- Halkın üçte ikisine yakını (%59,7) Erdoğan’ın başbakanlık tarzını onaylıyor.
- Önemli: Ama bu oran 2007’nin aralık ayında %73,7’ymiş. Erdoğan’ın popülerliğinde geçmişe göre yine %15’lik bir düşüş var.
- Önemli: Daha acı olanı, Kılıçdaroğlu’nu seven yok. Yalnızca %22,4 oranında bir “onay” alıyor Gandi. CHP seçmenleri arasında bile yalnızca %55,7 oranında onaylanıyor.
- Önemli: Bahçeli’nin de Kılıçdaroğlu’ndan aşağı kalır yanı yok. Ona da verilen onayın oranı %25,5. Halkın üçte ikisi (%66,8), MHP seçmeninin yarısı (%49,3) Bahçeli’yi onaylamıyor.
Seçmenin oy verme eğilimi
- Halkın üçte ikisi (%63) aynı partiye oy vereceğini söylüyorken, beşte biri (%20,4) yeni veya başka bir partiye oy vermek istiyor.
- Önemli: Kırsal kesimde başka bir partiye oy vereceğini söyleyenlerin oranı %25,5 yani kırsal kesimdeki her dört seçmenden biri başka bir partiye oy verecek. Bütün partilerin bu yanıtı düşünmesi lazım!
- Aynı partiye oy vereceğini söyleyenlerin oranı nisan ayında %71,2’ymiş yani 6 ayda %10’a yakın bir düşüş yaşanmış.
- Halkın beşte biri (%18), AKP’lilerin altıda biri (%16,7), CHP’lilerin dörtte biri (%25,3), MHP’nin yine beşte biri (%19,8) verdiği oydan pişman.
- AKP’ye oy vermeyeceğini söyleyenlerin oranı %32,9.
- CHP’ye oy vermeyeceğini söyleyenlerin oranı %64,7.
- MHP’ye oy vermeyeceğini söyleyenlerin oranı %57,4.
- BDP’ye oy vermeyeceğini söyleyenlerin oranı %85,9.
- SP’ye oy vermeyeceğini söyleyenlerin oranı %74.
- Sarıgül’ün siyasi hareketine oy vermeyeceğini söyleyenlerin oranı %64,6.
- EN ÖNEMLİ SORU: “Türkiye’de sizin de oy verebileceğiniz yeni bir siyasi partiye ihtiyaç olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna halkın yarısına yakını (%47) “EVET” demiş!
- Önemli: Bu soruya partili seçmenlerin verdiği yanıtlar da çok ilginç. AKP’lilerin %33,4’ü, CHP’lilerin %62,4’ü ve MHP’lilerin %50,4’ü yeni bir parti çıkarsa oy verebileceğini söylüyor!