Bu da yeni çıktı efendim. Milletin camına bayrak asmasına bile “Ne gerek var şimdi, ne değişti sen bunu yapınca?” diyenler var. Vallahi var. Facebook‘taki profil fotoğrafına bayrak koyarak üzüntüsünü dile getirenlere “Mücahit la bunlar, ehe.” diyerek dalga geçenler var. Billahi var.
Ben de biliyorum MSN‘de “Herkese gönder!” diye biten ışık kapatma, siyah giyinme eylemlerinin, arabalarla slogan atmanın, bayrağımızı balkonumuza, camımıza asmamızın, ne bileyim düşüncelerimizi yazmamızın terörü durdurmayacağını, PKK‘yı bitirmeyeceğini. Bizim bunları yapmaktaki amacımız, Lafmacun‘da pazartesi günü yazdığım gibi, taraftar desteği. Bu şekilde ifade edince saçma gibi gelebilir, ama biz yalnızca destek sunuyoruz, elimizden gelen bu.
Şöyle düşünün: Bir futbol maçını savaşa benzetebildiğimize göre, bir savaşı da futbol maçına benzetebilmemiz gerekir. Ve futbol maçlarında taraftar desteği olmazsa olmaz bir etmendir. Taraftarın tezahüratlarıyla gaza gelir futbol takımı ve maçı alamayacak durumda olsa dahi kazanmasını sağlayabilir.
Halkın tepki verdiğini gören asker de halkı için daha etkili sonuçlar almayı başarabilir. Aksini düşünecek olursak, halkın koyun gibi tepkisiz bir şekilde olan biteni izlediğini gören asker de demoralize olur. Bu şekilde düşündüğümüzde verilen tepkiler hiç de mantıksız gelmiyor, değil mi?
Halbuki köşe yazarları, sözlük cinleri öyle değil. Ağzı olan konuşuyor, kalemi veya klavyesi olan da yazıyor tabii, benim gibi. “Facebook mücahiti” diyen adam zaten en az 30 PKK’lıyı gözünü kırpmadan öldürmüş bir köşe yazarımız. Ekşi Sözlük‘te yazmayı bilen delikanlıların hepsi aslında F-16 pilotu ve bugün sınır ötesine geçip PKK kamplarını bombalayan askerlerimizden. Yok yok, o köşe yazarı eminim şu an üstünde Ay lav niyork yazan kupasından Nescafé‘sini yudumlamakla meşguldür, bahsettiğim sözlük yazarları da sabah kalktığında ilahi görevini gerçekleştirmek üzere gaza gelip “Dur şuna da çamur atayım da dikkat çekeyim.” deyivermiştir.
Tepkisini dile getirmek için en azından bir şey yapanları parmakla gösterip dalga geçmek nasıl bir çocukluktur? Lak lak konuşmak da kolay, tepki göstermek de kolay. En azından biraz olsun işe yarayanını yapın.
Ek (19.04): Can Turgay, yorumunda unuttuğum bir noktaya değinmiş. O konuyu da şu gönderimde anlatmıştım. Yeterli olacağını düşünüyorum.