Procrastination veya öteleme konusu üzerine çok fazla şey yazmadım – bir yazım bu konu üzerine, bir diğer yazımsa bu konudan bahsediyor ama kitap okumak üzerine. Yine de, ergenliğim bittiğinden beri net bir şekilde tanımlayabildiğim “sıkıntılarımdan” bir tanesi bu: Bir iş hakkında yeterince motivasyona sahip değilsem, işe başlamaya karşı ciddi anlamda direnç gösterebiliyorum. Motivasyonumun belli bir seviyenin üstünde olması şart; örneğin sadece para, bir iş için beni yeterince motive edemiyor veya sevdiğim birinin benden bir şey istemesi durumunda sevgi, yeterli motivasyonu sağlayamıyor.
Diğer yandan, başladığım bir işi sürdürme konusunda nadiren sıkıntı çekiyorum. Diğer bir deyişle odaklanma konusunda pek derdim yok. Bir işe başladıysam, o işte yeterince ilerleme kat edebiliyorum ve bunun için çoğu zaman ekstra bir motivasyona ihtiyacım olmuyor. Mesela yazı yazmaya başladığımda, eğer uzun bir öykü vb. üzerinde çalışmıyorsam, yazının sonunu getirmeyi başarabiliyorum. Uzun öykülerde veya yazılarda da, koyduğum hedef neyse (örn. iki bölüm veya 1000 kelime) ulaşmakta bir sıkıntı çekmiyorum.
Bugüne kadar “öteleme” ve “odaklanma” sıkıntıları üzerine hep ayrı ayrı düşündüğümü fark ettim. Fark ettiren de, birkaç aydır takip ettiğim ünlü YouTuber Ali Abdaal oldu. Vaktiniz ve yeterli İngilizceniz varsa, dokuz buçuk dakikalık şu kısa videoyu izlemenizi öneririm:
Videoda, daha önceden de okumuş olduğum, Cal Newport’un Deep Work (Pür Dikkat) kitabından bahsediyor. Ve o kitabı anlattığı bölümde, sosyal medyada takipçilerine ara sıra sorduğu bir sorudan da bahsediyor Ali: “Üretkenlik konusunda yaşadığınız en büyük sıkıntı nedir?” sorusuna cevap verenlerin bir kısmının öteleme, diğer kısmının odaklanma sorunu yaşadığını öğrenmiş.
Videoda bu ayrım üzerine pek konuşmamış ama videoyu izlerken benim beynimde bir şimşek çakıverdi.
Ötelemeye karşı kendini kandırmanın yeni bir yolu
Bugüne kadar “öteleme” üzerine okuduğum kitaplarda, bu huya karşı önerilen çözümler neredeyse her zaman “işi basitleştirme/küçültme” üzerine oldu. İşe de yaramıyor değil: Başlanacak için sadece başlangıç tarafını halletmek veya işi en ufak parçalarına bölerek bir yapılacaklar listesi oluşturmak benim de işime yarayan taktikler. Ama her zaman da işe yaramadığını itiraf etmek lazım: Yapılacaklar listesini yazmanın kendisi de bir işe dönüşüyorsa veya işin başlangıç tarafını halletmek bile içimden gelmiyorsa, nasıl o işi kotaracağım?
Bugün, Ali Abdaal sağ olsun, aklıma yeni bir fikir geldi: Kendimi, başlamak istemediğim işe zaten başladığım konusunda ikna edebilirim. Başlamak konusunda sıkıntı yaşıyorsam (öteleme) ama sürdürmek konusunda bir sıkıntım yoksa (odaklanma), o zaman başlamak istemediğim şeye zaten başladığımı söyleyip kendimi kandırabilirsem, zaten başladığım şeyi sürdürme konusunda bir sıkıntım olmayacaktır.
Ne kadar saçma bir şey olduğunu düşünmüş olabilirsiniz ki bu çok normal, ben de öyle düşünmüştüm ve hâlâ “çok mantıklı bir fikir” diyemiyorum… AMA ötelemenin kendisi de zaten mantık dışı bir eylem (veya eylemsizlik) değil mi? Yarın sınavınız varken, yarına yetiştirmeniz gereken bir iş varken, yarına hazırlamanız gereken bir konuşma varken ve zamanınız yokken sizi televizyon izlemeye iten şey mantık mıdır? Geciktiğiniz şey yüzünden bok gibi hissetmenize rağmen, yatakta telefonla oynamak mantıklı bir eylem mi? Tabii ki değil. O zaman mantıksız bir şeye mantık çerçevesinde çözüm bulmak da şart değil.
Peki, bu iş nasıl olacak? Mesela şöyle olacak:
- Yazı yazmayı istiyorum ama başlamayı istemiyorum.
- Şu anda yazı yazmak üzerine düşünüyorum.
- Yazı yazmayı düşünmek, yazı yazma işinin ilk adımı.
- O hâlde yazı yazma işine başladım.
Tekrar söylüyorum: BU ÇÖZÜM MANTIKLI BİR ÇÖZÜM DEĞİL. Çözümü, mantık çerçevesinde düşünmeden değerlendirmek gerekiyor. Çözümün mantıklı olup olmadığına değil, işe yarayıp yaramadığına bakmak lazım.
Benim işime yarayacağından emin değilim ama bu yazıyı okuyan birinin işine yarayabilir. (Mesela yine bilinen bir üretkenlik modeli olan “zaman kutulama” konusu benim hiç işime yaramadı ama dünya çapında yüz binlerce insanın işine yarıyor.) Bugünden itibaren yapacağım şey, ötelemeye meylettiğim bir şey olduğunda (ve bunu fark ettiğimde) kendimi o işi düşünerek aslında işe başladığım konusunda ikna etmek olacak.
Benim işime yaramazsa, sizin işinize yarar inşallah. Sevgiler.