Aklıma şu geldi: Hani şu meşhur “ormanda düşen ağaç” sorusundaki gibi, duymadığımız bir sesin varlığını kanıtlayamadığımız için, sesin olmadığını iddia edebiliriz. Fakat bir başka insan bu sesi duyduysa ve bunu kanıtlama olanağı varsa, iddiamız anında geçersiz sayılabilir.
İşte bu yüzden “evrenin bir yanılsama olduğu” klişesi de aynı mantıkla çökertilebilir:
Evrenin, onu algıladığımız için var olduğunu söyleyebiliyorken bunun tam tersi bir mantıkla evrene olan algıyı devreden çıkarttığımızda evrenin var olmadığını iddia edenler; aynı evrende yaşayan herhangi bir başka insanın bu evreni algıladığını kanıtlamasıyla (ki o “herhangi kişi”nin yaşıyor oluşu da bu algının başlı başına bir kanıtıdır) iddialarının çöktüğünü görmeye mahkûmdurlar.
Kaldı ki; algıyı devre dışı bırakan bir insan, evrenin varlığı konusunda bir yorum yapamayacak bir durumda olacağı için, bu iddiasını savunacak bir ortam da bulamayacaktır.
İddianın savunulacak bir ortamının bulunması da mümkün olamayacağına göre, şunu söyleyebiliriz:
Evrenin bir yanılsama olduğu iddiası, bir yanılsamadan ibarettir.