Tekerleği icat eden mağara adamından dünyayı yöneten bilmem kaç aileye, Mona Lisa’yı yapan Leonardo da Vinci’den paletsiz değişken ağırlık kategorisinde dünya rekoru kıran dalışçımız Şahika Ercümen’e, bu dünyaya iz bırakan HERKESİN ortak bir düşüncesi, ortak bir felsefesi, ortak bir düsturu var. Sadece bütün dünyayı değil, kendi dünyasını değiştirenler de bu düşünceyle yaşayıp, hayatlarını güzelleştiriyorlar.
O düşüncenin anlatımına geçmeden, o düşünceyi engelleyen çok konforlu bir hataya dikkat çekmek istiyorum.
Şikayetin konforu
Bir arkadaşım var, şimdi ismini verip gücendirmeyeyim, her gün bir şeylerden şikayet eder. Havalar sıcak, işler yoğun, dolabında yeterince kıyafeti yok, eski çıktığı evlenmiş, arabasını değiştirmesi gerekiyor… (Üzerine alınmasın diye bazı örnekleri kafadan attım.) “Tamam, çok haklısın, peki ne yapacaksın bu konuda?” diye sorsam, “Daha ne yapayım?” veya “Benim yapabileceğim hiçbir şey yok!” gibisinden yuvarlak yanıtlar veriyor.
Bakın bu şikayetlerin hiçbiri geçersiz değil (belki eski çıktığının evlenmesi örneği geçersiz ve hatta salakça diyebilirim). Yalnız şikayetlerin geçerli olması da yeterli değil, şikayetten sonra bir çözüm önerisi gelmesi gerekiyor. Eğer şikayet etmek size yetiyorsa o zaman “şikayetin konforu” dediğimiz tuzağa düşüyorsunuz demektir.
Hayatıyla ilgili şikayet ettiği konularda bir şeyler yapanların hayatları (çoğu zaman) iyiye gidiyor, orası kesin. Bir de bunun üst seviyesi var: Dünyayla ilgili şikayet ettiği konularda bir şeyler yapanların dünyaları da iyiye gidebiliyor. Ve bunu başaranların kurduğu ortak cümle şu:
“Ben daha iyisini yaparım!”
Tekerleği icat eden adama dönelim: Diğerleri “röha hrr huah nııhh” diye şikayet ederken o “vöh haağı ınnh heh?” diye düşünmüş ve tekerleği icat etmiş olmalı. Sıkıysa aksini ispatlayın.
İşin şakası bir yana, diğerleri avladıkları kılıç dişli kaplanı taşıyamayınca şikayet ederken, bizim eleman öldürdükleri hayvanı nasıl daha iyi taşıyabileceğini düşünmüş olmalı. Başka bir sebeple de tekerleği icat etmiş olabilirler ama başka türlü bir motivasyonla bu ilerlemeyi yaşamış olamazlar: Daha iyisini yapma motivasyonu, ilerlemenin en önemli ve en bilinen sebebi çünkü.
Bu dünya, “ben daha iyisini yaparım” diyenler sayesinde dönüyor. Kültür onlarla ilerliyor, teknoloji onlarla gelişiyor, bilim onlarla ilerliyor, tarih onlarla yazılıyor. Böyle düşünen herkes tarihe geçmiyor olabilir ama tarihe geçen herkes böyle düşünüyor. Sadece şikayet edenler ise unutuluyor.
Bu hayatta, “ben daha iyisini yaparım” diyenler kendi dünyasını değiştiriyor. Psikolojisini onlar düzeltiyor, parayı onlar kazanıyor, sağlıklı bir sosyal çevreyi onlar ediniyor, “keşke”lerini azaltıp “iyi ki”lerini arttıranlar onlar. Böyle düşünen herkes hayatını güzelleştirmiyor olabilir ama hayatını güzelleştiren herkes böyle düşünüyor. Sadece şikayet edenler ise hayatı kaçırıyor.
Sonuç
Daha iyisini yapmanın çok zor olduğu bir dönemden geçiyoruz, böyle bir itirazda bulunacaksanız baştan kabul ettiğimi söyleyeyim. Yine de bu, kişinin dünyayı veya kendi dünyasını değiştirmek için kesin ve tartışmasız bir engel değil. Evet, her şey çok zor. Evet, dünya çok umutsuz. Hayır, dünyayı veya dünyanı değiştirmek için seçeneklerin tükenmedi.
Ben bu yazıyı yazarak dünyayı değiştiremesem de, yazıyı okuyan birkaç kişinin dünyasına bir katkıda bulunabilirim. O da olmazsa, kendi dünyamı değiştirmek için bir fikir şekillendirmiş oldum. Yazdığım en iyi yazı olmadı ama iyi ki yazdım.
Yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederim. Beğendiyseniz, daha fazla insana ulaşması için paylaşmanız beni çok mutlu eder.