Meydanı boş bırakma

Ben siyasetçi olsam, bir şeyi değiştirebilir miyim? Bence değiştirebilirim ama bu o kadar küçük bir değişiklik olur ki, kimse fark etmeyebilir. Sen siyasetçi olsan, bir şeyi değiştirebilirsin ama senin yaptığın değişikliği de kimse fark etmeyebilir. Ama ne yaptığını bilen ve işini iyi yapan binlerce, on binlerce insan (konuşarak değil, yaparak) memleketi kurtarmaya girişirse o memleket öyle hızlı kurtulur ki, “Bu evi nasıl bu kadar hızlı temizleyebildik?” diye şaşırırsınız.

Kabul ettiğini yaşarsın

Kendimizi neye ikna edersek, kabul ettiğimiz o düşünce hayatımızı şekillendirir. İkna olduğumuz düşünce gerçek dünyayla uyumlu veya uyumsuz olabilir ama bu bizim kabulümüzü değiştirmez.

Ötelememek üzerine farklı bir fikir

Bugüne kadar “öteleme” üzerine okuduğum kitaplarda, bu huya karşı önerilen çözümler neredeyse her zaman “işi basitleştirme/küçültme” üzerine oldu. Bugün, Ali Abdaal sağ olsun, aklıma yeni bir fikir geldi.

Kurgunun üç ayağı

Yazılı eserleri düşünelim. Öyküler, romanlar, şiirler, senaryolar… Bu yapıtları iyi veya kötü yapan nedir? Arka Sokaklar’ın senaryosunu “sanat eseri” olarak düşünemeyecek kadar kötü bulmamızın, Nazım Hikmet’in bazı şiirlerini ezberleyecek kadar sevmemizin ardında ne yatar? Sanat filmlerini neden bir kesim çok üstün, bir kısım çok alçak bir film olarak görür? Bu konuda biraz olsun şekillenen fikirlerim …

Tamamını Oku

Ekrem İmamoğlu ile satranç dersleri

Bu yazıda, Ekrem İmamoğlu’nun karşılaştığı bir krizi nasıl yönettiğini, gelecekteki siyasi kariyeri için nasıl önemli bir hamle yaptığını ve en önemli tek seferde iki rakibine birden nasıl puan kaybettirdiğini anlatmaya çalışacağım.

Kötü yazmak üzerine

Tekrardan kötü yazmaya başlamam lazım. “Özellikle kötü yazmaktan” bahsetmiyorum tabii, ama yazdığım yazıların iyi olmasına gayret etmezsem, yazmaktan yeniden zevk almaya kendimi alıştırabilirim.