Yaklaşık 8 yıl önce Starbucks’ta içtiğim soğuk demleme kahvenin fiyatına kızıp, “ben bunu evde de yaparım” demiştim ve yaptığımda daha da güzel olduğunu fark etmiştim. Starbucks’taki kahvenin fiyatıyla benim kahvenin maliyeti arasında da 22 kat fark vardı. Tarifi paylaştım ve yıllar boyunca bu tarifte ufak tefek oynamalar yaptım, daha hijyenik koşullarda demlemenin ve süzmenin yollarını buldum ve dün, yeni tarifimi paylaşmaya karar verdiğimi Twitter’da açıkladım:
Tweet binlerce beğeni ve “yer işareti” aldı, yüzlerce takipçi geldi ve hatta Beyn’in eposta abonelerinin sayısı bile arttı. Tweet’in böyle alıp yürüyeceğini aklıma bile getirmedim, bilsem daha güzel bir fotoğraf çekerdim, en azından fotoğraftaki 4 buçuk litre kahveyi yaparken süreci de fotoğraflardım! 😂 Neyse, olanla idare edeceğiz.
Özet
Vakti olmayanlara çok kısa (ve muhtemelen yetersiz) bir özet geçeyim:
Gramaj olarak bir ölçek kahveye 18 ölçek su koyun ve 18 saat buzdolabında bekletin, süzün ve keyifle için.
Yetmedi mi? Yetmez tabii. Detaylı anlatıma geçiyorum.
Malzemeler
Paylaşacağım tariften 4 buçuk litre kahve çıkıyor, dolayısıyla malzemeleri ona göre yazıyorum. Raf ömrü (buzdolabında) minimum 10 gün olduğu için böyle bol bol yapabiliyorum. Daha az miktarda yapmak isterseniz verdiğim tarifteki miktarları ikiye, beşe, ona bölebilirsiniz.
Malzemelerimiz şöyle:
- 4,5 litre/kilo su*
- 250 gram filtre kahve**
- 5 litrelik bir cam kap (şart değil ama cam daha sağlıklı)
- Babaanne tülbenti (anneanne tülbenti de olur)
- Kâğıt filtre (ikinci filtreleme için)
- Cam şişeler (şart değil ama cam daha sağlıklı)
* Suyun yoğunluğu 997kg/m³ olduğu için 1 litre su, 1 kilo suya eşittir. Ölçeği gramaja göre söylediğim için suyu kiloyla belirteceğim.
** Kahvenin filtre ölçüsünde çekilmesi önemli. Değirmenle kendiniz öğütecekseniz bi’ tık daha kalın öğütebilirsiniz.
Adımlar
Birinci adım: Babaanne (veya anneanne) tülbentini ikiye katlayıp, herhangi bir derin kaba yerleştiriyoruz ve içine 250 gram kahveyi boşaltıyoruz. Sonra dikkatli bir şekilde tülbenti büzüp bir lastikle (poşet klipsi veya ambalaj teli de olur, ip bile olur) kahveyi iki kat tülbentin içine kapatıyoruz.
Nasıl kapattığınız önemli değil, önemli olan kahvenin mümkün olduğunca dışarı çıkmaması. Mesela ben terziye bu kumaştan kese yaptırdım (ciddiyim).
İkinci adım: Kahveyi büyük cam kabımıza koyuyoruz ve kahvenin 18 katı ağırlığında (4,5 kilo) su ekleyip, kabın üstünü kapatıyoruz ve buzdolabına koyuyoruz. Buzdolabında yeriniz yoksa serin bir yere de koyabilirsiniz.
Kabın geniş ağızlı olması işinizi kolaylaştırır. Ben Paşabahçe’nin 5 litrelik kırmızı kapaklı cam kavanozunu kullanıyorum, ucundaki plastik ek parça sayesinde ikinci filtreleme ve şişeleme işi daha da kolay oluyor.
Üçüncü adım: 18 saat bekliyoruz. İşin güzel kısmı tam 18 saat beklemenize gerek yok, daha az veya daha çok bekleyince tarif bozulmuyor ama kahvenin yoğunluğu/acılığı değişiyor. 8 yıl önce 13 saat bekletiyordum, dün demlediğim son kahveyi 18 saat bekletecektim ama dışarıda işim vardı, 20 saat bekletmiş oldum.
Demlediğiniz kahveyi bardağa koyarken buz ve su da ekleyeceğiniz için, kahvenin yoğunluğuna göre su miktarını değiştirirsiniz.
Dördüncü adım: Ellerimizi (güzelce yıkadıktan sonra) kabın içine daldırıp tülbentteki kahveyi çıkartıyoruz. Sıkabilirsiniz ama sıktığınızda ince kahve partikülleri de demli kahvenin içine karışacaktır, ikinci filtre kısmı zorlaşır. (Ben de sıkıyorum gerçi.)
Beşinci adım: Demli kahveyi, kâğıt filtreden geçirerek şişeliyoruz. Kahve filtreleri elbette bu iş için biçilmiş kaftan, dolayısıyla şişelere koyacağınız huninin (veya V60 dripper’ının) içine o filtreleri de koyabilirsiniz. Ben işin biraz daha kolayını buldum ve tanesi 50 kuruşa gelen çay filtrelerinden aldım:
Bütün eticaret pazaryerlerinde bulabileceğiniz bu çay filtresini bir de Paşabahçe kavanozun (yukarıda bahsettiğim) ek parçasıyla kapatınca, demli kahveyi o filtreden geçirerek dökmem inanılmaz kolay oluyor:
Bir ufak not: Kâğıt filtreler 5 litre demli kahveyi filtrelerken ince partiküller yüzünden tıkanıyor. Kâğıdı sudan geçirip devam edebilir veya ikinci bir kâğıt filtreyle değiştirebilirsiniz.
Sonuç olarak, elimize 4 buçuk litre kahve geçiyor:
Bulduğum Paşabahçe cam şişeler 1 buçuk litrelik diye satılıyor ama 1,4 litrelik çıktı (evet skandal), o sebeple şişelere sığmayan bir bardağı da içiverdim.
Maliyet
Starbucks’ta 100-150ml, üçüncü dalga kahvecilerde 200-250ml üzerine süt, su, buz vb. konarak 100-140TL arasına satılan soğuk demleme kahvenin aynısını hatta daha iyisini yaptık. Peki, ne kadara mal ettik?
Kahve: Markanın önemi yok ama benim en iyi sonuç aldığım kahve, Tchibo’nun Gold modeli oldu. 250 gramlık 4 paketini az önce 315 liraya aldım, yaklaşık olarak 80 liraya geldi yani:
Su: Bunu yazmak önce mantıklı gelmedi zira arıtma suyun litresi 10 kuruşa geliyor. Yine de damacana su veya markette satılan 5 litrelik sulardan kullanıyorsanız, 15-20 lira ekleyebilirsiniz hesaba.
Kâğıt filtre: Demin Trendyol’da baktığımda çay filtrelerinin tanesi 50 kuruşla 1 lira arasında değişiyor. 1 liradan hesap edelim, 2 filtre kullandık diyelim, 2 lira da buraya yazın.
Diğer: Tek seferlik harcamaları maliyete dâhil etmek cidden saçma olur arkadaşlar, bu kahveden yüzlerce litre yapacaksınız çünkü! 😂 (“Ne yüzlerce litresi be?” demeyin, ben sadece bu yıl 100 litreyi geçtim.) Ama illa maliyeti soracaksanız; Paşabahçe Harvest 5 litre cam kavanoz, bir tülbent ve üç tane 1,4 litrelik cam şişe yaklaşık 700 lira ediyor.
SONUÇ: 4 buçuk litrelik kahvemiz yaklaşık 100 liraya mal oldu. Bir porsiyonu (pahalı kahveciler gibi) 225ml’den hesap edersek, 4 buçuk litreden 20 bardaklık kahve çıkıyor. Üzerine istediğiniz kadar su ve buz ekleyebilirsiniz. Süt de ekleyebilirsiniz ama yapmayın, etmeyin, kahve sade güzeldir.
Bu hesaba göre kahvenin bardağı 5 liraya geliyor! 😎
Şaka gibi ama değil: 5 liraya mal ettiğimiz kahveyi dışarıda minimum 100 liraya içiyoruz. Dışarıdaki kahveye verdiğiniz 100 liraya evde 4,5 litre kahve demleyebiliyorsunuz! Ehonomiçoheyi.
Bonus: Kahveli kokteyl tarifi
Twitter ahalisinin gösterdiği anormal ilgi beni inanılmaz utandırdı, teveccühünüz için çok teşekkür ederim. Ekstra bir şey daha eklemek istedim, aklıma geçen yıl European Coffee Trip kanalında gördüğüm tonikli cold brew tarifi geldi. O tarifi de birazcık geliştirerek paylaşıyorum:
- Bir havanda birkaç yaprak naneyi, bir-iki çay kaşığı toz şekerle ezin, öğütün.
- Bir bardağa 2 ölçek soğuk demleme kahve, 1 ölçek (şekerli veya şekersiz) tonik ekleyin.
- Üzerine şekerli naneyi ekleyin, bir de bardağın alabildiği kadar buz koyun.
- Keyifle için.
Toniğin hafif mayhoş tadı kahveyle birleşince, üzerine nanenin ferahlığı ve şekerin tadı eklenince efsane bir şey ortaya çıkıyor.
Sonuç
Yazıyı okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Beğendiyseniz, yazıyı paylaşmanız beni çok mutlu eder. Ayrıca yazılarımı düzenli takip etmek isterseniz, Beyn’in eposta abonesi de olabilirsiniz.
Sevgiler.