Metropoll’ün Eylül 2012 araştırmasının özeti

Geçen ayın en çok konuşulması gereken, ancak basında çok az yer bulan bir araştırma var: Metropoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Türkiye Siyasal Durum Araştırması. 27 ilden 1275 kişinin katıldığı bu araştırmanın bir özetini yapmak, elimden geldiğince nesnel kalmaya çalışarak sizlerle paylaşmak istedim.

Terörist vesayet

Kimin söylediğini görmedim, kaçırdım ama televizyonda duydum bu sözü: terörist vesayet. PKK ve BDP’lilerin bayramlaşması, kesinlikle daha iyi anlatılamazdı. Terörizmin himayesinde siyasi diyalog kurulamayacağını bile bile bunu yapanlarda iyi niyet görmek mantıklı olmaz.

Siyasetin 7 pisliği

Siyaset pis iş. İleride siyasete atılmak istiyorum ama siyasete atılanların ellerinin her seferinde kirlendiğini veya zaten kirli ellilerin siyasetçi olduklarını görmezden gelemiyorum. Siyasete atılacağım vakit gelene kadar, gördüğüm bu sorunlu halin çözümüne şimdiden çalışmam gerekiyor. Çözüme ulaşmanın ilk adımlarından biri de, siyasette gördüğüm “pislikleri” tanımlamam.

Suçu Allah’a atmak

Normalden fazla yağmur yağdığı için “Bizim suçumuz yok, doğal afet bu” diyebilen yetkililerin bu tavrına “şımarıklık” desem, o yetkililer de dava açar mı bana? Sorumlu oldukları durumdaki sorumluluklarını reddedip, “semavi bir felaket” diyen beyefendiler için “utanmaz” kelimesini kullansam yüzleri kızarır mı yoksa bu kelime yüzünden beni hapse atmaya mı yeltenirler?

Yanlış tanımlanan laiklik kavramı ve laikliğin gerçek tanımı

İki “tarafı” da üzecek bir haberim var: Şu anki “laiklik” tanımı, doğru bir tanım değil. Yani laikliği öven de, yeren de yanlış yere övüyor, yanlış yere yeriyor. Bu yazıda “laiklik” kavramını basit bir biçimde anlatmaya çalışacağım. İşin güzel yanı, aklı başında herkesin kabul edeceği ve aklı başında kimsenin kötüleyemeyeceği bir tanım bu.