Korktuğun nedir ey AKP?

Farzedelim ki;

  • AKP‘nin kapatılması gerçekten demokrasiye aykırı.
  • AKP gerçekten bu ülkenin seçmenlerinin yarısına yakınının oyunu, yalnızca ve yalnızca yaptığı icraatlar ve ülkeye yıllar boyu sağladığı yarar sayesinde aldı. (Yani sokaklardaki kömür, erzak, altın dağıtımları bu oyları kesinlikle etkilemedi.)
  • AKP‘nin niyeti gerçekten iyi.
  • Koskoca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, yargının temsilcisi ve hukuk konusunda Türkiye‘nin en bilgili kişilerinden biri Abdurrahman Yalçınkaya, sırf AKP‘ye gıcık olduğu için sudan sebeplerle bir kapatma davası açtı…
  • …ve bu kapatma davasının AKP lehine sonuçlanacağı konusunda şüphe yok.

Madem öyle nedir bu telaş ey AKP? Bir önceki gün ortada hiçbir şey, konuyla ilgili hiçbir düşünce yokken neden kapatma davasından hemen sonra mini anayasa değişikliği ile parti kapatmayı zorlaştırma kararı aldınız?

Soru basit; ama AKP‘lilere (veya AKP‘cilere)  fazladan birkaç uyarı yapmak istiyorum:

  • Bu sorunun özeti şudur: AKP‘ye açılan kapatma davasının düşeceğinden bu kadar eminsek peydah olan bu parti kapatmayı zorlaştırma hevesi niye?
  • Bu sorunun cevabı “AKP‘yi halkın yarısı seçti!” değildir.
  • Bu sorunun cevabı “Sen demokratik değilsin!” değildir.
  • Bu sorunun cevabı “Sen Ergenekoncusun!” değildir.
  • Bu sorunun cevabı “%47 ulan!” değildir.
  • Bu sorunun cevabı “Çünkü…” diye başlar.

İddiaya bile girerim ki, bu soruyu yanıtlamadan yukarıdaki gafletlerde bulunanlar elbet olacaktır. Yine de cevaplayabilen olur mu merak ediyorum.

Ek (28 Mart 2008, 18.43): Bu yazıya gelen yorumlardan Fatih Hazarhan bir yanıt verdi: “Vatana ihanet etmek isteyenlere ihanet firsatini vermemek icin. ;)” Saçma da olsa, en azından bir yanıt verdiği için kendisini kutluyorum. Vatana ihanet eden bir partiyi kapatmayı engellemek için anayasayı değiştirmeye çalışmanın gerekçesi olarak vatana ihanet etmek isteyenlere ihanet fırsatı vermemeyi göstermek de pek ilginçmiş.

Ek (30 Mart 2008, 14.36): İkinci yanıt Erkal Şekerzade‘den geldi, ve gayet ayrıntılı bir yanıt olmuş, takdir ediyorum. İsterseniz taraf tuttuğum için bu cevabı mantıklı, Fatih Hazarhan‘ın cevabını mantıksız bulduğumu farz edin, ama iki yanıt arasındaki ayrıntı ve kanıtlanabilirlik farklarını görünce bana da, Erkal‘a da hak verme ihtimaliniz yüksek.

Barış Ünver
25 Mart 2008

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.

Yorumlar kapalı.