Atatürk’ün Liderlik Sırları 2: Adam yetiştirmek

Atatürk’ten bir özdeyiş “Herkesin kendine göre bir zevki var. Kimi bahçe ile uğraşmak, güzel çiçekler yetiştirmek ister. Bazı insanlar da adam yetiştirmekten hoşlanır. Bahçesinde çiçek yetiştiren adam çiçekten bir şey bekler mi? Adam yetiştirebilen adam da, çiçek yetiştirendeki duygularla hareket edebilmelidir. Ancak bu biçimde düşünen ve çalışan adamlar, memleketlerine ve milletlerine ve bunların geleceğine faydalı …

Tamamını Oku

İkinci bir alakasız paragraf serisi

Bu “paragraf paragraf ayrı konulardan bahsetme” olayını sevdim ben. İlk örneklerini mizah dergilerinde gördüğüm, sonradan bir sürü bloga yayılan, sosyal ağ iletileriyle palazlanan bu kötü edebiyat akımını sonuna kadar destekliyorum!

Atatürk’ün Liderlik Sırları 1: Açık olmak

Atatürk’ten bir özdeyiş “Biliyorsunuz ki, samimiyetin lisanı yoktur. Samimiyet kabili ifade değildir. O, gözlerden ve alınlardan anlaşılabilir. İşte size alnımı, gözlerimi tevcih ediyorum. Bakınız, görünüz. Oradan anlayacaksınız ki, kalbim çok şiddetli bir muhabbetle çarpmaktadır.” (Mustafa Kemal Atatürk) Bir anekdot 1925’te bir yaz günüydü. İzmir’de Kordonboyu’nda, Atatürk’e tahsis edilen evin mermer sofrasında büyücek bir sofra etrafında …

Tamamını Oku

Namık Kemal fıkraları

Bu feci şekilde yanlış durumu benim bunca yıldır bilmemem ayıp değil ama daha yeni öğrenmiş olmam biraz ayıp :).

Birbirinden alakasız 7 paragraf

Bir

Bu kategori ismi aslında eskiden de vardı ama kategoriye, kategorize edemediğim yazıları koyuyordum. Sonra o kategorinin adı “Kategorisiz” oldu, öyle gitti. Şimdi bu yeni “Aklıma Ne Gelirse”yi, Twitter‘a gönderemeyeceğim kadar uzun ve fakat “Bundan bir yazı çıkmaz.” diyebileceğim kadar kısa olan düşüncelerimi bu kategorinin içerisine yazacağım. Hayırlı olsun. Kategorikategorikategorikategorikategori.

İki

Yavaş okuyor olmamı “hayatımdaki en büyük engeller” sıralamasına sokacak olsam, herhalde “doğru düzgün uyuyamamamın” ardından 2. sıraya yerleşir. Bir cümleyi defalarca okumak mı dersin, dalgın dalgın okuyor gibi yaptıktan sonra uyanıp hemen iki paragraf geriye gitmek mi dersin, okurken kitapla ilgili (hatta bazen ilgisiz) hayallere dalmak mı dersin… Hepsi tek paket altında birleşti bende. O yüzden bir sayfayı ortalama 2 buçuk dakikada falan bitiriyorum. Hızlı okuma kursu alan dostum Erkut Ergenç dakikada 700 kelime okuyabilmeye başladığını (ve %90’ın üstünde anlama oranına da ulaştığını) söylediğinde nasıl kıskandığımı o bile bilmiyor.

Üç

Az önce, susamlı olmayan çubuk kraker paketinin dibindeki tuzu susam sanıp kafama diktim. 5 saniye geçmeden tuzu torbaya geri boşalttım tabii. 2-3 dakikadır Japonum.

Dört

Küçükken, atasözlerini kesin olarak birilerinin söylediğinden emindim ve o gazla atasözü üretmeye çalışırdım. “Yapmazsan dövüş, yaparlar övüş.” diye bir ataözü icat etmiştim. Hatırladıkça utanırım. (Bu atasözünü bir tek babama, SEKA lojmanları yolunda arabayla giderken söylemiştim. Bunu da ne diye hatırlıyorsam artık…)

Tamamını Oku