Kâbe’de halk oylaması propagandası yapmak
Bu görgüsüzlüğü görünce, AKP‘nin, her tarafında “EVET” yazan iftarlar vermesi pek masum geldi. Siz ne dersiniz? (Kaynak)
Kafamdaki her şeyin bileşkesi!
Bu görgüsüzlüğü görünce, AKP‘nin, her tarafında “EVET” yazan iftarlar vermesi pek masum geldi. Siz ne dersiniz? (Kaynak)
Şu aralar ortam iyice gerildiği için ve -basının da katkısıyla- halkın büyük kısmı bu gergin ortamda politikacılar kadar gaza geldiği için fark etmiyoruz ama, emin olun, hayatımızın komedilerinden birini yaşıyoruz. Halkoylamasından “evet” de çıkabilir, “hayır” da çıkabilir. Çekişme hala sürüyor. “Evet”çi siyasetçiler “evet” çıkacağından, “hayır”cı siyasetçiler “hayır” çıkacağından emin ve hala hiçbirinde bir boşvermişlik belirtisi …
Sevgili Başbakanımız çıkmış, oyunun rengini açıklamayan TÜSİAD‘a atfen “Taraf olmayan bertaraf olur.” diyor. Hatta bir cümle öncesinden daha farklı bir dille uyarıyor, “Eğer bu değişiklikleri beğenmiyorsan çık, ‘hayır’ de.” diyor. (Cümlenin içerisine “sıkıysa” kelimesini yerleştirsek, anlamı da bozulmaz hani.) Başbakan içinden geldiği gibi konuşan bir insan, bu yönü benim çok hoşuma gider. Yine de, içinden …
Filmin ardından, gönül rahatlığıyla şu kararı aldım: Bundan sonra favori yönetmenin kimdir diye soranlara tereddütsüz “Christopher Nolan!” diyeceğim. İsteyen herkes sinema konusunda beni küçümsemekte serbesttir ama ben bir macera filminde, filme heyecan katacak efektleri (hem ses, hem görüntü), film hakkındaki beğenim için çok önemli (belki en önemli) kriter olarak addederim. Çünkü bir macera filmine senaryo …
Berrin Türkoğlu‘nun “Yaşanmış Esrarengiz Olaylar” kitabını okuyorum. Aslında bu ikinci okuyuşum; kitabı İzmit‘teki evin bir köşesinde bulunca tekrar okuyasım geldi ve birkaç gün önce tekrar başladım kitaba. Tuhaf ve korkutucu gerçeğin ilk kısmı şöyle: Kitabı, Kadıköy Anadolu Lisesi‘ndeyken okumuştum. Kadıköy Anadolu Lisesi‘nden 2005 yılının başında (lise 2’nin ilk döneminin sonunda) Kocaeli Anadolu Lisesi‘ne nakil olmuştum …
Olayı, olabildiğince basit bir biçimde, örneklerle anlatayım: Rejimimizde üç tane “kuvvet” vardır: Yasama, yürütme ve yargı. Yasama Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nin, yürütme Cumhurbaşkanı‘nın ve Bakanlar Kurulu‘nun (yani tüm Bakan‘ların ve onların başı olan Başbakan‘ın) görevidir. (Yargıyı söylemiyorum, onu da siz bulun.) Bu üç “kuvvet” birbirinden bağımsız olmalıdır ki birbirlerini denetleyebilsinler. Bu üç “kuvvet”in birbirini denetlemesi, …