Blog yazarına 15+1 öğüt

Aslında bu tür yazılardan çok var ve hepsi de birbirine benziyor ama yeni okuduğum bir tanesini hem çevireyim, hem de kendi yorumumu katayım dedim.

1. İlgi çekici bir başlık kullan

“HTC Desire Türkiye’de” demekle “HTC Desire ülkemiz sınırından giriş yaptı” demek arasında fark vardır. Üstelik bunu bir teknoloji haber sitesi yapamaz (belki Yahoyt yapabilir) ama bir blog yazarı yapabilir. Tabii 5. maddeyle uyumlu olduğu sürece.

2. İlginç görseller kullan

Buna gereken örneği zaten bu yazıda da bulabilirsiniz. (Gerçi onu da çevirdiğim yazıdan yürüttüm.)

3. Bağlantı vermekten çekinme

1. maddeye örnek verirken “Yahoyt” deyip geçebilirdim, “Şimdi çok bağlantı verirsem arama motoru tanrıları bana kızabilir.” diyebilirdim. Yok öyle bir şey. Google‘la konuştum, suyunu çıkarmadan istediğimiz yazıda istediğimiz kadar bağlantı verebiliriz.

4. Maddeleme yap, kalın ve italik yazı kullan

Buna benim gün özetlerinden örnek vereyim: Maddeler yazının okunmasını kolaylaştırıyor, özel isimleri kalınlaştırdığımda da gereken yerlere dikkat çekebiliyorum. Bu kalınlaştırma olayını bazı köşe yazarları herkesten daha iyi yapabiliyor.

5. Kişiliğini öne çıkar

Bu yazıyı çevirmek var, bu yazıyı yorumlayarak çevirmek var. Sıfırdan bir yazı da yazsanız, çeviri de yapsanız kişiliğinizi (genel anlamda duygu ve düşüncelerinizi) ortaya koymalısınız ki diğer blog yazarlarından bir farkınız olsun. Şu anda saymamı isteseniz birbirleriyle aynı haberleri giren onlarca “teknoloji blogu”, onlarca “her telden blog” sayabilirim. Bu blogları arama motorlarından gelen ziyaretçiler ziyaret eder ama ciddi takipçi kitleleri oluşturanlar, ortaya okunabilecek ve soğuk olmayan yazılar çıkaranlardır.

6. Yazılarını kısa tut

Üç maddedir kendimden örnek veriyorum ama idare edin: Yakın zamana kadar ben de upuzun yazılar yazıp duruyordum. Sonra kısa yazmayı denedim, “Son derece başarısız bir aşk hikayesi” yazısını (ki hayatımda yazdığım en uzun yazıdır) 11 kısa bölüme bölüp bir yazı dizisi halinde yayınladım. O uzunluktaki yazıyı tek seferde yayına sokmuş olsaydım ben bile okumaya üşenirdim. 11 yazıya bölünce her yazı 200’er (bazıları 300’er) defa okundu. Okuyanların hepsi aynı kişiler diye tahmin yürütsek, 200 kişi o uzunluktaki yazıyı (22 gün boyunca) takip etti.

Genel olarak bakacak olursak da, yazılarınız 1 sayfayı geçmesin diye dikkat edin. Sayfadan kastım bildiğiniz A4 boyutunda kağıt. Word’ü açın, 12 punto Times New Roman ile yazı 1 sayfayı geçiyor mu diye bir bakın. Eğer yazı çok bölümlüyse (bu okuduğunuz yazı gibi) 1 buçuk sayfaya kadar taşabilir.

7. Kaynak göster!

Kaynak göstermemek ne kadar ayıp bir davranışsa, kaynak göstermek de o kadar asil bir davranıştır. Aslında normal bir davranış olması gerekir ama bizim blogosferde çok fazla intihal yapıldığı için kaynak göstermek değer verilesi bir davranış haline geldi.

8. İlginç ol, komik ol…

…ama suyunu çıkarmadan. Her yazıda Cem Yılmaz olmaya kalkarsanız antipatik olur. Ama yerinde kullanıldığı zaman da çok eğlenceli olur. (Bu konuda, bir haber sitesi olsa da Yahoyt‘u tekrar örnek gösterebiliriz.)

9. Ziyaretçiyi yorum yapmaya teşvik et

Aslında buna artık pek inanmıyorum. Sosyal medyada (Facebook, Twitter vs.) paylaşma ve yorumlama olanakları ortaya çıktıkça bloglara yorum yazma eğilimi düştükçe düştü. Bu yazının sonunda ben de size eklemek istediklerinizi soracağım ama yorum yazmazsanız da anlarım sizi.

10. Cesur ol…

…ama suyunu çıkarmadan. Cesur olmakla provokatif olmak arasındaki farkı bil.

11. Etiket kullan

Bunu eklemeye bile gerek yokmuş aslında, bunu herkes yapıyor. Arama motoru tanrılarına blogunu kurban eden bazı yazarlar çok fazla etiket yazıyor ama olsun :).

12. Gelen yorumlara en kısa sürede yanıt ver

Bu madde zaten yeterince açık.

13. Yazının kolayca paylaşılmasını sağla

Maalesef yorum oranını düşürse de, sosyal medyada paylaşmadan blogunun yayılması artık çok zor. Abonelik sisteminden de bu maddede bahsedilebilir tabii.

14. Sık sık yaz

Hatta hem sık sık, hem de düzenli yaz. Sıklığı da iyi ayarla. Yoğun trafikli bir haber blogu günde 5 yazı yazmanı(zı) gerektirebilir ancak hobi olarak başladığın, sadece yazarlığını geliştireceğin ve göstereceğin bir blog için günde 1 yazıdan fazla yazmana gerek yok. Haftada 5 veya haftada 3 yazı bile takipçilerinin (ziyaretçilerinin değil) seni unutmaması için yeterlidir.

15. Blogunu tanıt, paylaş, #yay

13. maddede paylaşılmasını sağladın diye boş durma, kendi sosyal medya profillerinde de paylaş yazılarını. Facebook‘ta, Twitter‘da, LinkedIn‘de falan bu paylaşımları otomatiğe bağlama yolları var, onları kullan.

16. Dilini doğru kullan!

Sen yazını ne kadar acayipleştirirsen, okunması o kadar zor olur. Basit dilbilgisi kurallarını da uygulayamazsan (özellikle -de, -mi, -ki gibi eklerin yazımını beceremezsen) sen fark etmezsin ama okurlar kaliteli olmayan bir şey okuduğunu hisseder. Dilbilgisi dersini boşuna vermediler bize. Yazar olacaksan dilini doğru kullanmayı öğreneceksin, o kadar.


9. maddedeki sözümü tutayım, sorayım: Sizin bu konuda eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Barış Ünver
21 Kasım 2010

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.

Yorumlar kapalı.