Allah’a mı itaat etmeli, Buhârî’ye mi?
Başlıktaki sorunun cevabı basit değil mi? Sanırım değil. En azından bazıları için…
Kafamdaki her şeyin bileşkesi!
Başlıktaki sorunun cevabı basit değil mi? Sanırım değil. En azından bazıları için…
Allah size Kitap’ı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım? (En’am, 114)
Hz. Muhammed, bir insandır. İnsanların en güzelidir, insanların en temizidir ama nihayetinde insandır. Bunun unutulması ve peygamberimize tapma işine girişmek, Allah’a ortak koşmaktır – bir başka deyişle şirktir. Peygamberimize ait olduğu iddia edilen sakal tellerini öpmek, o sakallara yönelik dua etmek, onların önünde yerlere yatarak ağlamak da saygı ifadesi değil, putperest eylemidir.
İki “tarafı” da üzecek bir haberim var: Şu anki “laiklik” tanımı, doğru bir tanım değil. Yani laikliği öven de, yeren de yanlış yere övüyor, yanlış yere yeriyor. Bu yazıda “laiklik” kavramını basit bir biçimde anlatmaya çalışacağım. İşin güzel yanı, aklı başında herkesin kabul edeceği ve aklı başında kimsenin kötüleyemeyeceği bir tanım bu.
Normalde özdeyişleri, özlü sözleri veya adına ne deniyorsa, o türden sözleri pek sevmem, sevsem bile nadiren paylaşırım ama son okuduğum “Kişisel Ataleti Yenmek” kitabının sonundaki 70 maddelik listeden 21 tanesini seçtim, burada paylaşmaya karar verdim. Siz de bu yazıyı bir yerlere kaydedin, arada tembellik ettiğimi görürseniz bu yazımın adresini bana yollayın olur mu?
“Eğer bir yerde artık tartışılmaz bir usul oluşmuşsa, yeni bir usul yaratın,” dedi, “zira bir şeyi yapmanın şekli yani usulü amacının önüne geçmekte, amaçtan çok usulü kutsanır olmakta sonra. O şeyi sevmek yetmez olmakta, o sevginin herkes gibi gösterilmesi sevmekten daha önemli sayılmakta.” Kardeşlerim! Usul kavga sebebi yaratmakta. Usul gelse gelse yol manasına gelir ve …