Dış güçlerden kimin korkması gerekir?
Konumuz, genellikle ekonomik sıkıntıların arttığı dönemde sunulan bir argüman: “DIŞ GÜÇLER BÜYÜMEMİZİ ENGELLEMEYE ÇALIŞIYOR.”
Kafamdaki her şeyin bileşkesi!
Konumuz, genellikle ekonomik sıkıntıların arttığı dönemde sunulan bir argüman: “DIŞ GÜÇLER BÜYÜMEMİZİ ENGELLEMEYE ÇALIŞIYOR.”
Nispeten sakin bir seçim geçirdik. Dezenformasyon, kara propaganda gibi salaklıklara girişilmeseydi daha iyi olurdu ama, yapacak bir şey yok.
Bizi sevmek zorunda değilsiniz, biz de sizi sevmek zorunda değiliz. Ama “biz” ve “siz” diye konuşmayı bırakacağımız bir geleceği hazırlamak için el ele verdiğimizde, bunun en büyük faydası ekonomiye olacaktır ve dolayısıyla tüm memleket rahatlayacaktır.
Seçimler bitti ve bir kesimin temennisini karşılasa da, kimsenin (ama KİMSENİN) tahmin edemeyeceği sonuçlar alındı. Hiçbir araştırmacının veya anketçinin, hiçbir analistin veya stratejistin, hiçbir siyasetçinin veya nargilecinin sonuçlarını tahmin edemediği bu seçimleri beş farklı açıdan yorumlayacağım.
Seçim vakti geldi. İlk tur Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Meclis seçimleri öncesi bu son yazımda, Erdoğan’ın oyunu hesaplayacağım. Neden? Çünkü şu son iki günün en merak edilen konusu bu olacak.
Gerçi seçimler 24 Haziran’da mı, yoksa 8 Temmuz’da mı sonuçlanacak, o bile belli değil ama sonuçta konuşmak, yazmak bedava. Bütün ihtimalleri incelemeyeceğim ama en yüksek ihtimalli senaryolar ve çok da mümkün olmayan senaryoları şöyle bir gözden geçireceğim.