Bir bilgisayar oyunu içerisinde yaşıyor olabilir miyiz?

Absürt, hatta komik geleceğini biliyorum. Hem inançlı insanların, hem de inançsız insanların benimle dalga geçme ihtimalini de göze alıyorum. Ama yaşadığımız evrenin bir bilgisayar simülasyonu içerisinde oluşmuş olması, yaratılışımızın en mantıklı açıklamalarından biri olabilir.

“Alternatif yok” sanrısı

Vatandaşlara sorulduğunda, “Ülkede yöneticilik yapacak onlardan başka kimse yok ki.” diyorlar. “Ülke zaten geriliyor, CHP veya MHP bile iktidara gelse daha mı kötü yönetilir?” diye sorulduğunda “Haklısın.” cevabını veriyorlar. Olay gerçekten bundan ibaret ve bu kadar basit.

Sakal-ı Şerif ve putperestlik üzerine

Hz. Muhammed, bir insandır. İnsanların en güzelidir, insanların en temizidir ama nihayetinde insandır. Bunun unutulması ve peygamberimize tapma işine girişmek, Allah’a ortak koşmaktır – bir başka deyişle şirktir. Peygamberimize ait olduğu iddia edilen sakal tellerini öpmek, o sakallara yönelik dua etmek, onların önünde yerlere yatarak ağlamak da saygı ifadesi değil, putperest eylemidir.

Gezi, bir zaferdir

Apolitik olmakla suçlanan 90 kuşağı; ne o meşhur 68 kuşağının, ne de diğer önemli nesillerin yapamadığını başardı: Siyasette “korkuyu” yok etti.

Sosyal medyaya sırt çevirmenin ölümcül zararı

Sosyal medyanın, bugünkü dünyamızda iletişimin (özellikle internet aracılığıyla yapılan iletişimin) merkezinde olduğunu kimse inkâr edemez. Bununla birlikte, elbette herkes sosyal medyayı severek kullanmak zorunda diye bir şart koşamayız. Ama geçtiğimiz 4-5 yılda defalarca gördük ki, sosyal medyada etkin “olmamak”, olmaktan daha büyük zararlara yol açıyor. Peki, sosyal ağlarda yer almak istemeyenlerin bu zararlardan korunmasının yolu nedir?