Sevgili Başbakanımız çıkmış, oyunun rengini açıklamayan TÜSİAD‘a atfen “Taraf olmayan bertaraf olur.” diyor. Hatta bir cümle öncesinden daha farklı bir dille uyarıyor, “Eğer bu değişiklikleri beğenmiyorsan çık, ‘hayır’ de.” diyor. (Cümlenin içerisine “sıkıysa” kelimesini yerleştirsek, anlamı da bozulmaz hani.)
Başbakan içinden geldiği gibi konuşan bir insan, bu yönü benim çok hoşuma gider. Yine de, içinden geldiği gibi konuşması, içinden geçenler “iyi” olmadığında olumlu bir anlam ifade etmiyor, maalesef. Zaten o yüzden basında “Başbakan prompter’dan konuşmadığı her zaman gaf yapıyor.” gibisinden bir algı oluşmuş durumda.
Başbakan’ın, Taraf denen gazeteye slogan olacak o lafı ederken atladığı nokta, tarafsızlığın da bir taraf olduğu gerçeği. Gerçekten de birçok durumda tarafsız kalmak da bir seçimdir, bir haktır. Hele hele oylamaların gizlice yapıldığı bir ortamda, oylarının rengini açıklayanların gazına gelip, oyunu belli etmek istemeyen veya oy vermek istemeyen insanlardan zorla bir seçim yapmalarını istemek ne demektir?
Aslına bakarsanız, bu “gaf”ın hedefi olan TÜSİAD yönetimi, üyeleri adına oyunu açıklamamakla iyi bir iş yapmıştır (ve bunun arkasında durarak, geri adım atmayarak daha da iyi bir iş yapmıştır) çünkü siyasi olmayan bir oluşumun yönetimi, oluşum adına siyasi açıklamalar yapma hakkına sahip olmamalıdır. TÜSİAD içerisinde hükümeti destekleyen üyeler de olabilir, hükümete karşı olan üyeler de olabilir. TÜSİAD yönetimi, dernek adına siyasi bir açıklama yaptıklarında, bu açıklama üyeleri de bağlayacağı için ortamda (destekleyen, desteklemeyen ve çekimser) üç “taraf”tan biri için bir haksızlık oluşmuş olur. Siz bir derneğe üye olsanız (veya üyeyseniz), derneğin yönetiminin, derneğin tamamı adına desteklemeyeceğiniz bir siyasi açıklama yapmasından rahatsız olmaz mıydınız?
Ben bu zorlamayı, halkoylamasının sonucunu şimdiden belirlemek isteyen Başbakan’ın sabırsızlığına veriyorum. Oylamadan iki sonuç da çıkabilir ve tahmin ediyorum ki “evet” de çıksa, “hayır” da çıksa, iki seçenek de %60 oranından fazla oy alamayacak. Ortam bu yüzden gergin, Başbakan bu yüzden tedirgin. Yine de ülkeyi, devleti yöneten bireyler, ülkede huzurun sağlanması için çalışmalıdır; aksi takdirde görevlerini düzgün yapmış sayılmazlar. Haksız mıyım?
Yorumlar kapalı.