HDP de bir taahhütname imzalar mı?
Demirtaş beni dinler mi, dinlemez mi bilmiyorum. Ama bir hevesle, kendisine açık bir çağrıda bulunmak istiyorum.
Kafamdaki her şeyin bileşkesi!
Demirtaş beni dinler mi, dinlemez mi bilmiyorum. Ama bir hevesle, kendisine açık bir çağrıda bulunmak istiyorum.
Bu seferki gündem değiştirme telaşı neden peki? Bildiniz: 17 Aralık’ın yıl dönümü yaklaşıyor.
Çok bağırmalı-çağırmalı bir evde yetiştim ben. Annemle babam bunu dediğimde bana kızarlar ama yalan değil: Büyürken, öfkeyi bir ifade biçimi olarak benimsedim. Her sıkıntı yaşadığımda ister istemez öfkeleniyordum. Üniversiteye başlayıp İzmit’ten Ankara’ya taşındığımda, bu öfke sorununun sıkıntısını çok çektim ve yine canım sıkıldığı için yine öfkeleniyordum, bu sefer kendime. Çok uzun yıllarımı alsa da, ifade …
Aşkım, bebeğim, bi’ tanem, hayatım, sevgilim, yavrum, kuzum, tatlım, karıcığım-kocacığım, hanımım-beyim… Hepsi de birbirinden güzel hitap biçimleri, bence. Ama bir noktadan sonra garip bir durum ortaya çıkıyor: Sevgiline ismiyle hitap etmek, soğukluğun ifade biçimine dönüşüyor. Sevgili sana isminle hitap edince, “Neden ismimi söyledi ki, bir sorun mu var acaba?” diyoruz. Aslında olmaması gereken bir şey …