Siyasiler için doğru Twitter kullanımı önerileri

Siyasetçilerin sosyal medyada yer alması çok güzel; seçtiğimiz (veya seçmek zorunda kaldığımız) liderleri kendimize daha yakın hissedebiliyoruz. Ancak maalesef siyasetçilerin çoğunda, Twitter‘ın nasıl kullanılması gerektiği konusunda bazı acemilikler var. En önemlisi ise, art arda mesaj gönderimi. Umarım bu yazım bir şekilde okunur da, dikkate alınır.


Art arda mesaj göndermeyin

Maalesef Abdullah Gül, Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Hulki Cevizoğlu, Gürsel Tekin, Melih Gökçek gibi birçok siyasetçi bu yanlışı o kadar çok yapıyor ki, Twitter‘a yeni katılan ünlüler de Twitter‘ın böyle kullanıldığını sanabiliyor. Art arda 30 mesaja kadar çıkabilen mesaj katarlarının, takipçilerinde yarattığı sıkıntıyı hiç düşünmüyorlar maalesef.

Twitter güncellemeleri için kısa, slogan gibi bir formül var: Yarım saatte 1 mesajdan fazlası can sıkar.

Şunu unutmamak lazım: Twitter‘ın üç ana kullanım amacı vardır:

  1. O an ne yaptığını, nerede olduğunu duyurmak.
  2. Çeşitli konularda ahkâm kıvamında, kısa ve öz görüşler bildirmek.
  3. Beğenilen belge, resim, video ve internet sitelerinin paylaşılması.

Bunun dışındaki amaçların kullanımı hem zor, hem de bazı durumlarda yanlış oluyor. Aynı zamanda bu üç amaç doğrultusunda mesajlar gönderip bunu gün içerisine yaymak yerine tek seferde yayınlatmak ise, siyasetçinin takipçileri bakımından sıkıntı yaratabiliyor.

Örneğin, gündem maddeleri hakkında uzun görüşlerin belirtilmesi. Yukarıda yazdığım ikinci kullanım amacı olan “kısa ve öz görüş bildirme” ile kalsa neyse. Ama Twitter‘da art arda 10-20 mesaj ile gündemi yorumlamak, maalesef bunu yapan tüm siyasetçilerde alışkanlık haline gelmiş durumda.

Siyasetçilere kötü bir haberim var: Art arda attığınız ve birleştiğinde bir anlam çıkarılacak mesajlarınız çoğunlukla okunmuyor. İsterseniz takipçileriniz arasında bir anket yapın; aynen bu yanıtı alacaksınız.

Örneğin anasayfasında (veya kullandığı Twitter istemcisi yazılımda) Abdullah Gül‘den 15 tane art arda atılmış mesajı gören kullanıcı; ya mesajların tamamını görmezden gelerek diğer mesajlara bakmayı tercih ediyor ya da “nezaketen” bir göz atıp, eğer gözüne takılan bir mesaj varsa onu okuyor ve geçiyor. Çünkü Twitter‘ı okumak zor. Hem ayrı ayrı mesajları okumak, hem de ters sırada (aşağıdan yukarıya) okumak gerekiyor ki, bunun nasıl bir sıkıntı verdiğini tarifi okurken bile kafamızda canlandırabiliyoruz.

Elbette siyasilerin görüşleri kendilerince önemlidir (bizim de önemlidir) ama art arda 10-20 mesaj yazarak uzun bir yazı oluşturulduğunda, Twitter‘daki 140 karakter sınırlamasının bir anlamı kalmıyor.

Özet ve çözüm önerileri

Art arda mesaj atma konusunda, birbiriyle bağlantılı üç sorunu dile getirdim: Twitter‘ı amacı dışında kullanmak, art arda çok mesaj atmak ve birleştiğinde okunabilecek mesaj katarları yollamak.

Sorunlar can sıkıcı olsa da, çözümler acayip basit:

  • Twitter‘ı amacı dışında kullanmamaya özen gösterin.
  • Attığınız mesajların tek başına bir anlamı olmalı.
  • Formülü unutmayın: Yarım saatte 1 mesajdan fazlası can sıkar.
  • Formülü uygulamak için çeşitli yazılımları ve bu yazılımlardaki “zamanlama” gibi hoş özellikleri kullanarak mesajlarınızı zamana yayabilirsiniz. (Tweetdeck yazılımı, hem bilgisayarlarda hem telefonlarda kullanılabilmesi açısından favori önerimdir ama şu İngilizce yazıda bu “zamanlama” özelliğinin öne çıkarıldığı 5 farklı hizmeti okuyabilirsiniz.)
  • Uzun görüşleriniz için bir blog açmanız size inanılmaz fayda sağlayacaktır. Hem görüşlerinizi açıklayabilmek için sınırlamasız bir ortam, hem okunabilirlik sorunu olmayan bir ortam, hem basın mensupları için kolay kaynak gösterilebilen bir ortam, hem de tamamen farklı bir sosyal medya kolu sayılan bir ortam olan “blog” ortamı ile, Twitter‘dan sonraki ikinci büyük halkla ilişkiler devriminizi yaşayabilirsiniz! :)

Umarım bu yazıyı dikkate alan siyasetçiler çıkar – ne de olsa halk olarak bize hizmet ediyorsunuz ve bizi dinlemeniz gerekir, değil mi? :)

Barış Ünver
23 Nisan 2011

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.