CHP’ye çakmanın dayanılmaz hafifliği

Dünyada herkesin Justin Bieber’dan nefret etmesi gibi, CHP’ye kızmak ve CHP’yi “yeterince etkin siyaset yapamadığı için” eleştirmek tam anlamıyla moda oldu.

Benzer şekilde Kılıçdaroğlu’nu da kötülemek insana haz veriyor, “Adamda lider profili yok yeeaa!” diye küçümseme yarışına giriliyor, etkisizliği ballandırılarak anlatılıyor ve CHP’deki en ufak anlaşmazlıklar büyüteçle, mikroskopla büyütülerek basına servis ediliyor.

Neden böyle olduğunu düşündünüz mü peki?

Birinci sebep

AKP’nin basın üzerindeki etkisi sandığımızdan çok daha büyük. Yalnızca baskıyla değil, “toplum mühendisliği” konusundaki başarısıyla da AKP, hem klasik basını hem de sosyal medyayı tahmin ettiğimizden kat kat daha fazla etkilemeyi başarıyor. Hal böyle olunca, farkında olarak AKP’yi öven veya savunanların yanında, farkında olmayan AKP’yi yüceltenler de her geçen gün artıyor. AKP’nin reklamını yalnızca Sabah gazetesi, HaberVaktim.com gibi siteler yapmıyor; zaman zaman Sözcü gazetesinde ve Beyn.org’da da (o niyetle olmasa da, istemeden) AKP reklamı yapıldığı oluyor.

CHP’ye çakma modası da bu şekilde başladı. (Beyn’i örnek verişimin sebebi de bu: Zaman zaman yazılarımda CHP’ye haksızlık ettiğim olmuştur.) CHP’nin “AKP’nin sağladığı şartlara rağmen” oylarını artıramaması, etkisiz bir siyaset yürütmesi, iyi muhalefet edememesi gibi pek çok sebeple CHP’ye vurmaktan neredeyse zevk alıyoruz.

Peki bunun sebebi yalnızca toplum üzerinde uygulanan algı yönetimi çalışmaları mı? Hayır, sadece o değil.

İkinci sebep

Aslında hepimiz CHP’nin başarılı olmasını istiyoruz. Eğer CHP’ye bir düşmanlık beslemeden CHP’nin başarılı olmasını istiyorsak, CHP’ye duyduğumuz öfke, CHP’ye duyduğumuz sevgiden doğuyor. CHP’nin başarılı olmasını istiyoruz fakat CHP bir türlü iktidar olamıyor, bir türlü yaşadığımız şehirdeki belediyeleri alamıyor – bu da bizi sinirlendiriyor çünkü CHP’nin başarılı olabileceğini düşünüyoruz ve CHP bizi haksız çıkartıyor.

Sonuç

Aynı şey MHP için de geçerli. İki parti de oylarını durmadan artırsa da CHP’nin de, MHP’nin de, Kılıçdaroğlu’nun da, Bahçeli’nin de başarısız olduğunu söylemek çok hoşumuza gidiyor. Bu partilerin sempatizanları olarak derdimiz kazanmak ve partilerimiz bunu bize veremiyor, biz de doğal olarak öfkeleniyoruz. Algı yönetimi uygulamalarının etkileri de devreye girince, gerektiğinde partilerimizin liderlerine dümdüz gitmekten çekinmiyoruz.

Sizce?

Barış Ünver
19 Ağustos 2014

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.