Beş bin dolar

Yazmayı seviyorum. Kendimi bu alanda daha çok geliştirmek, daha iyi yazmak ve yazdıklarımı daha çok kişiye okutmak istiyorum. İleride mesleğimi soranlara “Yazarım.” diyebilmek istiyorum. Diğer yandan ne kadar iyi bir yazar olacağımı bilmiyorum, potansiyelimin tepe noktasını kestiremiyorum. Bu, benim yazma isteğimi ketlemiyor ama “yazar olma” hedefime giderken (ve o hedefe ulaştıktan sonra), finansal açıdan iki …

Tamamını Oku

Ötelememek üzerine farklı bir fikir

Bugüne kadar “öteleme” üzerine okuduğum kitaplarda, bu huya karşı önerilen çözümler neredeyse her zaman “işi basitleştirme/küçültme” üzerine oldu. Bugün, Ali Abdaal sağ olsun, aklıma yeni bir fikir geldi.

“Neden olmaz?” ve “Nasıl olur?”

İsmet var, eski dostum. Benden yalnızca 4 buçuk ay büyük ama aynı şehirde yaşadığımız, görüştüğümüz dönemlerde ben yazılar yazıp site falan yaparken o, kurduğu medya ajansıyla koskoca kurumlarla çalışıyordu, ailesini kurmuştu ve yüksek lisans tezi üzerinde çalışıyordu. Kendisi bunu bilmiyor olabilir ama İsmet, hayata bakışımı değiştiren insanlardan biridir. Ve umuyorum ki, sizin hayatınıza da dokunmuş olacak.

Hayalleri hedefleştirmek

Hayallerimizi “hayal” olarak tanımladığımız sürece, onları gerçekleştirme ihtimalimiz azalıyor. Bunu engellemenin de (aklıma gelen) tek yolu, hayalleri “hedef” olarak yeniden tanımlamak için çaba göstermek.

Aptalca sorular sormanın güzelliği

Ben küçükken çok sevdiğim bir soru vardı: “Tamam ama neden?” Mesela bir şeyi merak eder, anneme veya babama sorardım. Cevap verirlerdi. “Tamam ama neden?” diye sorardım; verdikleri cevabı açıklarlardı. “Tamam ama neden?” diye sorardım; verdikleri cevaba yaptıkları açıklamayı açarlardı. “Tamam ama neden?” diye sorardım; kızarlardı ama sıkıldıklarından değil, benim amacımın sonsuza kadar bu soruyu sormak …

Tamamını Oku