Yaptığın işten tatmin olmanın 4 kuralı

Notlarımı karıştırıyorum. Kim bilir hangi yazıyı veya kitabı okurken yazmışım ama dört satırlık güzel bir not almışım:

  • what you love
  • what you’re good at
  • what you can get paid for
  • what the world needs

Hayatında yaptıkları iş sayesinde mutlu olan insanların yaptıkları işin özelliklerini, daha doğrusu kriterlerini gösteriyor gibi.

Bu İngilizce kelimeleri olduğu gibi Google’da arattığımda, bu yaklaşımın Japon Ikigai felsefesinin dört kriteri olduğunu (yeniden) keşfettim, çok faydalı bir yazı. Yazı içinde harika bir grafik buldum ve çevirmeye karar verdim:

Bu dört kriter ve kesişimleri üzerine düşünelim:

Sevdiğin bir iş yapmak, tek başına yeterli olmaz. İyi olduğun bir iş yapmak, tek başına yeterli olmaz. Para kazandıran bir iş, tek başına yeterli olmaz. Dünyanın ihtiyaç duyduğu bir iş, tek başına yeterli olmaz. Yani bu dört kriterden sadece birini karşılamak kişiyi tatmin etmez.

Hem sevdiğin, hem iyi olduğun işi yapmak çok iyi olur ama yine yetmez. Günümüz dünyasında para kazanmadan yaşamak çok ama çok zor. Aileden gelen bir varlığa sahipseniz bile, para kazanmanın insana verdiği bir “işe yararlık” hissi olduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz.

Dünyanın ihtiyacı olan işlerden para kazanma ihtimalin yüksektir. Dünyanın ihtiyacı olmayan şeylerden de para kazanmak elbette mümkündür (örn. influencer’lık, abur-cubur gıda üretimi, plaj işletmeciliği) ama akılcı olan, ihtiyaç duyulan bir şey yapmak olsa gerek.

Sevdiğin ama iyi olmadığın bir işten para kazansan bile, sürdürülebilir bir iş olacağını sanmıyorum. Ailen, arkadaşların senin el yapımı bardak altlıklarını aldıktan sonra tutup dükkân açmaya kalkma hemen. Yabancıların, sunduğun ürünü veya hizmeti denemesini sağla.

Dünyanın ihtiyaç duyduğu, senin de iyi olduğun bir iş, sevmesen bile tatmin getirebilir. Üzerine para da kazanıyorsan, o işi hayat boyu yapabilirsin… yanına sevdiğin bir işi (hobi olarak veya yan iş olarak) yapmak kaydıyla.

“Hobi” deyince aklıma geldi: Sahi, neden sadece bir uğraş üzerine düşünüyoruz? Bir insan hem öğretmen hem hakem olabilir, hem marangoz hem yazar olabilir, hem müteahhit hem medya baronu olabilir (keşke olmasalar)… Üstelik birinden yeterince para kazanıyorsan, diğer iş(ler)inden para kazanmak zorunda değilsin. Yeter ki yaptığın her şeye bir bütün olarak bak.

Sonuçta “ikigai” felsefesinin amacı, dört kriteri de karşılayacak bir hayata sahip olmak. Hem severek yaptığın, hem iyi yaptığın, hem para kazandığın, hem de dünyanın ihtiyaç duyduğu bir işi yaptığını düşünsene… Cennette herhalde böyle işler yapacağız. (Cennette çalışmayacağımızı düşünenler yoktur inşallah. Boş boş durduğun, hiçbir şey yapmadığın bir yere ben “cehennem” derdim.)

Özetleyerek bitirelim:

  • Yaptığın işi seveceksin.
  • Yaptığın işte iyi olacaksın.
  • Yaptığın işten para kazanacaksın.
  • Yaptığın işe ihtiyaç duyulacak.

Ve unutma: Hepsini tek bir işte bulamazsan, birden fazla iş ve uğraşla tatmin bulabilirsin. Sevgiler.

Barış Ünver
20 Ekim 2021

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için aşağıdaki formu doldurarak Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.