Suçsuz olan insan, yargılanmaktan korkmaz.
Düşünün ki ben 10 yaşında bir çocuğum ve evde bir adet 100 liralık banknot kayboldu. Babam benim o parayı yürüttüğümden emin, çünkü yatağımın altındaki ayakkabı kutusundan cipsler, oyuncaklar çıktı. Ama annem beni çok sever, bana toz kondurmaz. Annem hükümet gibi kadın olduğu için babamın beni karşısına alıp konuşmasına izin vermedi. “Barış hırsızlık yapmış olamaz, bu konu hakkında daha fazla konuşulmasını da istemiyorum!” diye bağırdı annem. Ben de babamın gözlerinin içine bakıp pis pis sırıttım.
Belki de parayı gerçekten ben çalmadım. Belki yatağın altındaki cipsleri, oyuncakları kendi harçlığımla aldım veya annem aldı da “babana söyleme” dedi. Belki iki gün önce, oturma odasının camının açıldığı bir vakit, para konsolun üstünden konsolun arkasına düşüp gözden kayboldu. Belki pis pis sırıtmamın tek sebebi, annemin karşısında babamın hiçbir şey söyleyememesini komik buluşumdan başka bir şey değildi.
Bütün bu “belki”lere rağmen, babam ve (olayı dışarıdan izleyen) ablam, benim hırsızlık yapmadığıma ikna oldular mı? Siz olsanız, ikna olur muydunuz?
Olay bu kadar basit, sevgili AK Partili kardeşlerim.
Kanunu değiştirip dosyanın başına kendi savcunuzu getirdiniz. Sonra sizin savcınız, bakanlarınızın dosyasını kapattı. Sonra sizin çoğunlukta olduğunuz Meclis komisyonu, bakanlarınızın Yüce Divan’a gitmesine karşı çıktı. Son olarak da, sizin çoğunlukta olduğunuz TBMM’den “bakanlar Yüce Divan’a gitmemeli” kararı çıktı.
Savcı, dosyayı kapatınca bakanlar AKlanmadı. Komisyon, bakanların Yüce Divan’a gitmesine karşı çıkınca bakanlar AKlanmadı. Meclis, bakanların yargılanmasına izin vermeyince bakanlar AKlanmadı.
“Kanun Hükmünde Kararname” çıkartıp, Anayasa Mahkemesi’nin üyelerini değiştirebilir ve bakanları onların yargılanmasını sağlayabilirdiniz. O zaman yine şaibeli bir sonuç çıkardı ama sonuç itibarıyla yargılanmış ve AKlanmış olurlardı. Şimdi ne oldu? “Bakanların hırsız olup olmadıklarının araştırılmasının engellenmesi” kararı çıkmış oldu.
Suçsuz olan insan, yargılanmaktan korkmaz. Kişi hem suçlu, hem güçlüyse, o zaman kendisinin suçsuz olduğunu diğerlerine dayatabilir ama bu, onu AKlamaz.
Çok büyük bir hata yaptınız, sevgili AK Partili kardeşlerim. Bu 4 bakanın suçlu olup olmadıklarının saptanmasını, onların AKlanmasını engellemeyi seçtiniz.
Gerçekten de, bakanların yargılanmalarına gerek kalmadı. Bakanların suçlu olup olmadıklarını, kendi ağzınızla itiraf etmiş oldunuz.
