Sinirlenmekte sapına kadar haklı olduğum şeyler

Geçen gün yazdığım yazı, beklediğim ilgiyi görmedi. Düşündüm, insanların açık açık hak verdiği, başkalarının da gıcık olduğu şeylere sinirlenmemem gerektiği halde sinirlenmemin, yorumlanası bir konu olmadığına karar verdim. Şimdi yazacağım yazıda ise cidden sinirime dokunan ve bu konuda kendimi “Buna sinirlenmemeliyim.” diye ikna edemediğim şeylerden bahsedeceğim.

Kaldırım üstüne park eden araçlar

Her seferinde içimden küfrettiğim, en mutlu günlerimde bile yüzümü buruşturan bir manzara bu: kaldırımın büyük kısmını (bazen tamamını) kapatan, park edilmiş araçlar. Bir zamanlar Kemik veya Lombak isimli karikatür dergilerinden birinde gördüğüm gibi aracın üstünden yürüyerek geçmek istiyorum ama gözüm yemiyor tabii. Aklıma gelen alternatifler arasında anahtarla aracı çizmek, ön cama yapışkanlı A4 kağıdıyla ÖKÜZ yazısını yapıştırmak gibi intikam şekilleri gelse de, en fazla benim tarafımdaki yan aynaya hızlıca çarparak geçiyorum (ki o da aynayı kırmıyor, en fazla yönünü değiştiriyor). Kaldırım yayalarındır ulan anguslar!

Metrodaki yürüyen merdivenlerde, solda veya tam ortada bekleyen insanlar

Bizim ülkede, hiç değilse İstanbul haricinde, millet yürüyen merdivenlerde yürünmenin yasak olduğunu zannediyor sanırım. Kardeşim; yürüyen merdivenler yürüyemeyenler içindir, o an için yürüyemeyecek kişiler içindir veya yürürken hızlı yürümek içindir. Bunu anlamak gerçekten bu kadar zor mu?

Hadi diyelim ki sen tembelin tekisin, yerinde durup atmayacağın üç adım sayesinde dinleneceğini falan sanıyorsun, o üç adımı atmaya üşeniyorsun. NE DİYE YÜRÜYENLERİ ENGELLİYORSUN, ÖKÜZ? Senin acelen yok diye herkesi engellemeye ne hakkın var?

Gelmiş geçmiş en güzel gülüşlerden birine sahip olan muhteşem belediye başkanımız Melih Gökçek bile insaf edip “Yürüyen merdivenlerde, sol tarafta durmayınız.” afişleri astırmıştı; onu bile bezdirdiniz, afişler şimdi ortada yok. Ama ben varım ulan. Ne zaman öyle birini görsem, yürüyen merdiveni kullanmayacak olsam bile kullanıp, arkadan sana sinsice yaklaşıp “Pardon, geçebilir miyim?” diyeceğim.

Sırada arkamdayken, önüme geçmek isteyen tezcanlılar

Gözlerimi kısıp, sessizce süzdüğüm insanlar bunlar. ATM’lerde, bilet kuyruklarında, giriş sıralarında arkamda dururken, fırsatı buldu mu gıdım gıdım önüme geçmeye çalışan çakallar bunlar.

ATM’lerde 2-3 dakika, bilet kuyruklarında en fazla 1 dakika, giriş sıralarında maksimum 5 saniye kazanacaksın ulan. Geç Allah’ın cezası, geç.

Siz de yazın ulan!

Yemin ederim çok sinirlendim. Yorum yapın bu yazıya! Siz de yazacaksınız sinir olduğunuz olayları, durumları! Ekşi Sözlük başlığı gibi olacak burası! Tamam mı lan?!?!!

Barış Ünver
29 Mayıs 2012

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.