Son derece başarısız bir aşk hikayesi (3)

…Hem dış güzelliği, hem de iç güzelliğiyle inanılmaz bir kız bana neredeyse ilan-ı aşk etti kardeşim!

3. Bölüm: Çiçeksiz bir Lale Devri…

Bu akıl almaz olayı, aynı günün akşamında Buket’e anlatmış ve çığlık çığlığa sevinmese de “Helal olsun kankama!” gibisinden bir tebrik beklemiştim. Gelen yanıt umduğum gibi olmadı: “Barış, ‘sana aşık olan kız’ dememiş ki, ‘aşık olduğun kız’ demiş?” Bozulmuştum ama bozuntuya vermeyip, böylesine ufak bir ayrıntının o anı bozamayacağına kanaat getirmiştim. (Şimdi fark ediyorum ki, o sorusundan sonra Nermin’i sıkıştırsam veya en azından o soruya “Kız da beni seviyor mu?” şeklinde bir soruyla karşılık vermiş olsaydım, olaylar çoook daha farklı gelişecekmiş.)

Devam edelim: Mayıs ayı, nisan ayından daha “romantik” geçmişti. Film arşivimden Nermin’in istediği filmleri CD’lere çektim, beraber Ahlatlıbel’e gidip oradaki gözlemevini ziyaret ettik, Nermin’in bazı derslerine beraber girdik, okulun bahar şenliklerini gezdik, kantinde aynı pasta dilimini paylaştık falan… Aşağı yukarı iki-üç günde bir buluşuyorduk ve kendi gözlerimdeki ışıltının aynısını, onun gözlerinde de görüyordum. (Şimdi, işin değerlendirmesini yaparken onun gözlerinde de gördüğüm ışıltının gerçekte varlığından bir türlü emin olamıyorum ama o kadar iyi geçiniyorduk, o kadar iyi anlaşıyorduk ki… Neyse.)

Özellikle Ahlatlıbel’deki gözlemevi ziyaretinin olduğu gün, rüya gibiydi. Kendisi Astronomi bölümünde okuduğu için gitmiştik; Nermin kendi işini hallettikten sonra bir de gözlemevini gezmiştik. Kubbe biçimindeki dev gibi bir teleskobun içine girip, güneş yüzünden teleskobu çalıştırmadığımız ve orada hiçbir şey yapamadan durduğumuz anlar, her türlü riski (mesela tekme) göze alarak onu öpmeyi en çok istediğim anlardı. Ama nerede bende o cesaret! (Bu cesaret konusuna yazı dizisinin sonunda tekrar geleceğim.)

Özetle, her şey pek güzel, pek romantik gidiyordu. Ama bu romantizm, haliyle, sıcakta o kadar bekleyince bozuldu.

Bu yazı dizisindeki tüm yazılar

Barış Ünver
19 Ekim 2010

Yazıyı beğendiniz mi? Beğendiyseniz, yeni yazılardan epostayla haberdar olmak için Beyn'in eposta abonesi olabilirsiniz.